Üretra Darlığı (Üretral Striktür) Nedir?
Üroloji

Üretra Darlığı (Üretral Striktür) Nedir?

    Üretra Darlığı (Üretral Striktür) Nedir?

    Üriner sistemde, yani insan boşaltım sisteminde yer alan böbreklerin her birisinden başlayan ve mesaneye kadar uzanan bir çift idrar kanalı bulunur. Üretra da mesaneden başlayan ve idrarın vücuttan atılmasını sağlayan tüp şeklindeki idrar kanalıdır. Üretra darlığı ise bu tüp şeklindeki idrar kanalının ödem, geçirilen farklı cerrahi operasyonlar, yaşanan travma ya da enfeksiyon gibi çeşitli rahatsızlıklar nedeniyle daralmasıdır. Yani üretra çeşitli nedenlerle kalınlaşır veya gerilir. Bu kalınlaşma ve gerilme de üretranın tüp şeklindeki yapısının daralmasına ve tıkanmasına yol açar. Daralma veya tıkanma sorunu ise hastanın idrara çıkmasını zorlaştırır, hatta tamamen kesintiye uğratır. Dolayısıyla idrar mesanede birikir ve şiddetli ağrı şeklinde semptomlarla kendini belli eder. Üretra darlığı, kadın hastalara nazaran ileri yaştaki erkek hastalarda daha sık görülebilir. Bu durum, erkeklerdeki üretra boyunun kadınlara göre daha uzun olmasından kaynaklanır. Çünkü daha uzun bir üretra, hem travmalara hem de diğer iltihabi durumlara karşı yatkınlaştırıcı durumdadır. Kısaca üretra darlığı, hem kadınlarda hem de erkeklerde görülmesi muhtemel olan ve tedavisi mümkün hastalıklar arasında yer alır.

     

    Üretra Darlığı Belirtileri Nelerdir?

    • İdrar hacminde zayıflık veya idrar miktarında ciddi oranda azalma

    • Normalden daha sık idrara çıkma ihtiyacı hissetme

    • Mesanenin tam boşalmaması hissi

    • İdrar yaparken yanma veya ağrı hissi

    • Aniden gelen idrara çıkma hissi veya kesik kesik idrara çıkma

    • İnkontinans (idrar tutamama)

    • Üretral akıntı

    • Genital bölgede ya da alt karın bölgesinde hissedilen ağrı

    • Koyu renkli idrar veya idrarda kan görülmesi

    • İdrar yapma süresinde uzama, hatta idrar yapamama

    • Sık sık idrar yolu enfeksiyonu geçirme

    • Erkeklerde penis ve çevre dokularda ağrı veya şişlik hissi

    • Menide kan görülmesi

    • Vücutta prostat iltihabı görülmesi

     Yukarıda belirtmiş olduğumuz bulgular üretra darlığının belirtileri olarak sayabileceğimiz maddelerdir. Bir tanesi bile hissedilse hemen doktorunuzla iletişime geçmeniz gereken bir konudur.

     

    Üretra Darlığı Nedenleri Nelerdir?

    Üretra darlığı, yapılan cerrahi işlemlere bağlı olarak kanalda oluşan şişlik nedeniye yaşanabilir. Buna ‘’İyatrojenik üretra darlığı’’ da denilebilir. Üretrayı kapsayan bölgede oluşan hasar ve ödemler bu darlığa neden olabilir. Ayrıca bu rahatsızlık, çeşitli enfeksiyon veya yaralanmalardan sonra da ortaya çıkabilir.

    Üretraya endoskopik yollarla girilmesi ve bu nedenle bölgenin hasar alması “transüretral prostat rezeksiyonu (TURP)” olarak bilinen bir üretra darlığı nedenidir. Mesanenin incelenmesi veya böbreklere yapılan bir müdahele sonucunda ortaya çıkabilir ve üretra da darlığa neden olabilir.

    Kasık bölgesinden yaralanma veya bu bölge ile ilgili oluşan travma sonrası yaşanan üretra darlığına ise travmatik üretra darlığı” ismi verilir. Özellikle pelvis kemiği kırıkları veya genital bölgeye alınan travmalar, üretra darlığının oluşumu nedenlerinin başında gelir. Bu şekilde oluşan üretra darlığının farkedilmesi çok uzun sürebilir ancak darlığın meydana gelmesi ile çeşitli semptomlar ortaya çıkarak kendini gösterir.

    Erkeklerde sünnet derisi veya penis başında iltihaba neden olan, kadınlarda ise genital yüzeyde beyazlama olarak kendini belli eden liken skleroz rahatsızlığı (Balanitis Kserotika Obliterans) üretra darlığının bir diğer nedenlerindendir. Bu rahatsızlık nadir görülmekle birlikte ağrı, kaşıntı ve deride incelme bulgularıyla kendini belli eder. Bu hastalığın seyri sırasında da üretra darlığı gözlenmenebilir.

    Çeşitli bakterilere bağlı enfeksiyonlar veya cinsel yolla bulaşan hastalıklar (Belsoğukluğu olarak bilinen gonore başta olmak üzere) da üretra darlığına sebep olabilir. Tedavi amaçlı uygulanan yöntemlr sırasında vücuda alınabilen enfeksiyonlar, idrar yollarında inflamasyon meydana getirebilir ve üretra darlığına sebebiyet verebilir.

    Prostat kanseri tedavisinde kullanılan radyoterapik işlemler, prostat bezinin tamamen çıkartılması işlemi, üretraya yerleştirilen kateterler (ince tüp veya borular), prostatta iltihaplanma veya prostatta gelişen büyüme, doğumsal anomali veya hipospadias adı verilen penis anomalisini de üretra darlığının nedenlerinden sayabiliriz.

     

    Üretra Darlığı Tedavisi Nasıl Uygulanır?

    Üretra darlığının tedavisi pek çok yönden mümkündür. Üretrada meydana gelen problemlerin aydınlatılması amacıyla hastadan üreteroskopi, bilgisayarlı tomografi (BT) veya manyetik rezonans görüntüleme (MRI) gibi testlerden geçmesi ve tam bir bulgunun elde edilmesi gerekir. Bu tetkiklerin sonucunda hastanın sağlık durumu da göz öne alınarak en uygun tedavi yöntemine karar verilir.

    Bu tedavilerden ilki idrar sondasıdır. “Üretral Kateterizasyon” adı verilen bu tedavi, tıkanıklık yüzünden mesanede birikmiş idrarı boşaltmak için kullanılır ve geçici, kolay bir çözümdür. Daha sert kateterler kullanılarak üretranın genişletilmesini sağlayan tedavi ise “üretral dilatasyon”dur ve genelde tekrar eden darlık problemleri için uygulanır.

    Üretra darlığının tedavisi için uygulanan en kalıcı tedavi ise “üretroplasti” yani kanalda dar olan yerin kesip alınması uygulamasıdır. Bu tedavi uygulandıktan sonra kalan sağlıklı uçlar birbirine dikilir ve vücuttan alınan yeni dokular ile bölge yeniden yapılandırılır. Bu işleme de “üretral rekonstrüksiyon” ismi verilir ve bu iki tedavi birlikte uygulandığında alınan sonuç çok daha iyi olabilir.

    Üretraya, ışıklı bir kameraya sahip bir telle girilmesi (sistotkop) ve darlık olan bölgenin lazerle yakılması işlemine endoskopik üretrotomi” ismi verilir ve üretra darlığı tedavilerinin bir diğer seçeneğidir.

    Üretrayı kalıcı olarak açık tutmak isteyen ve yoğun darlığı olan ancak ameliyat olmak istemeyen hastalar için implante stent” yani kalıcı kateter takılabilir ancak bu tedavi yöntemi, uygulanması açısından enfeksiyonlara veya mesanede tahrişe neden olabilmektedir.

    Tüm üretra darlığı tedavilerinde öncelik idrarın normal yollarla tekrardan dışarı çıkmasını sağlamaktır. Ancak bazı durumlarda, örneğin “üriner retansiyon” adı verilen ve idrarın vücut dışına değil de tam aksi yöne yani böbreklere kaçtığının tespit edilmesi halinde vücuda ilk olarak suprapubik kateter” adı verilen bir tıbbi cihaz yerleştirilir. Bu işlemde kataterin mesaneye yerleştirilmesi üretradan değil, alt karın bölgesinden yapılır ve idrarın bu tüpten dışarı çıkması sağlanmaya çalışılır.

    Üretra darlığı tedavisi önemsenmez, ihmal edilir veya üstünde durulmazsa böbrek enfeksiyonları ve böbrek taşları gibi ciddi rahatsızlıklara zemin hazırlayabilir. Dolayısıyla bu durum mesane işlevinin bozulmasına ve böbreklerde hasara yol açabilir.

    Erken tanı diğer pek çok rahatsızlıkta olduğu gibi üretra darlığı tedavisinde de büyük önem taşır.

     

    Üretra Darlığı Tedavisi sonrası İyileşme Süreci

    Üretra darlığı tedavileri sonrası iyileşme süresi; yapılan işleme ve tedavi uygulanan hastanın genel sağlık durumuna göre değişiklik gösterebilir. Üretra darlığının tedavisi için yapılan tüm uygulamalardan sonra mutlaka üretrada bir kateter (idrar sondası) bırakılır. Bırakılan bu kateterin hastada ne kadar süre kalacağı; yapılan işleme, işlemin süresine ve doktorun kararına göre değişebilir. Bunun yanı sıra özellikle erkek hastalar, üretra kanalı ile meni kanalının aynı yol olduğunu; dolayısıyla oluşan bu darlık yüzünden meni tazyiği ve miktarının az olabileceğini göz önünde bulundurmalıdırlar. Yani üretra darlığı var olduğu müddetçe çocuk sahibi olma ihtimali normalden çok daha azalır ancak ameliyat ile bu darlık düzeltildiğinde bu sorunlar da ortadan kalkmaktadır. Sadece iyileşme sürecinde biraz daha dikkatli olmak gerekebilir. Hastaların kendilerini sıkmadan ve psikolojilerini güçlü tutarak iyileşme sürecini tamamlamalarını beklemeleri gerekebilir.

    Tedavi gören hastaların en az yarısında, tedavilerin sonrasındaki bir veya iki yıl içinde, bu rahatsızlığın tekrarlayabileceği gözlemlenmiştir. Bu sebeple yapılan tedavi sonrası doktor kontrolleri ve her altı ayda bir yapılması gereken rutin sağlık kontrolleri son derece önem taşımaktadır.

    "Sayfa içeriği sadece bilgilendirme amaçlıdır, tanı ve tedavi için mutlaka doktorunuza başvurunuz."