Böbrek Kistleri Nedir, Nasıl Tedavi Edilir?
Üroloji

Böbrek Kistleri Nedir, Nasıl Tedavi Edilir?

    Böbrekte en çok rastlanan böbrek kistlerine, basit böbrek kistleri adı verilmektedir. İlerleyen yaşlarda daha sık görülen basit kistler, ultrasonografi ve radyolojik değerlendirmeler neticesinde fark edilebilir. Hastalar bilgisayarlı tomografi veya MR sonrasında da tesadüfi olarak kistlerinin varlığından haberdar olabilirler. Az sayıda ve iyi huylu olan kistler çoğunlukla toplumda rastlanan bir durum iken her iki böbrekte ve oldukça çok sayıda karşılaşılan kistler böbrek yetmezliğine kadar sonuçları olan kistlerdir. Vücudun farklı yerlerinde oluşabilen kistler içi sıvı dolu veya hava dolu  yarı katı keseler şeklinde oluşumlardır.  Kısaca tümör olarak da adlandırılan bu kistler iyi huylu da olabilirler ve bunlara benign adı verilir.

    Her kistin kötü huylu olma ve sonrasında kansere çevirme ihtimali söz konusu olduğundan riskler göz önüne alınarak araştırmalar yapılmalıdır.  Kist araştırılırken boyutu, gelişme durumu ve bulunduğu bölge hastalar için izlenecek yollara karar vermekte oldukça önemlidir. Milimetrik denilecek kadar küçük boyutta olabilecekleri gibi büyüyerek kişilerin sağlığını tehdit edecek boyutlara da ulaşabilir. Kist bulunduğu bölgeye her zaman yapışık şekilde olmayıp o dokuyu çevreleyen bir zara sahip olabilir. Apse ile kist farklı şeylerdir ve eğer içi iltihap ile dolu ise buna apse adı verilir.

    Böbrek kistleri eğer belirli bir süreç içerisinde büyüme eğilimi gösterip, ağrıya sebebiyet veriyor ise cerrahi işlemler ile alınması uygun görülebilir. İyi huylu olan kistleri bir süre izlemek ve kendiliğinden kaybolmasını beklemek gerekebilir. Bu sıklıkla karşılaşılan ve olağan bir durumdur.  Oluştuğu bölgenin durumuna göre kistler vücutta farklı belirtilerin ortaya çıkmasına sebebiyet verir. Karaciğer ve akciğerde oluşan kistler gibi böbreklerde oluşan kistlerde bazı durumlarda belirtiler vermezken, organların fonksiyonlarını bozabilir ve kanda kendini gösterecek kimi belirtilere sebep olabilir. Bebekler daha anne karnındayken, rahatsızlıkları hakkında ultrason muayeneleri sırasında bilgi edinebiliyor. Bebeklerde böbrek kistleri özellikle kalıtsal bir kist ise ultrason ile erken tanıda bulunmak ve aile taraması gerçekleştirmek önemlidir. Gelişimi anne karnında başlayan böbrek kistleri, böbrek havuzu ve idrar kanalı arasında darlık olarak veya mesaneden idrarın geriye kaçması şeklinde ortaya çıkabilir. Bir üroloji uzmanı ile görüşmeniz bu süreçte en doğrusu olacaktır.

    Bebeklerde böbrek kistleri oluşmasının yanında, hiç böbrek sahibi olmaması da 5 bin bebekte bir görülen bir rahatsızlıktır. Bebeğin anne karnında olduğu andan doğum sonrasına kadar böbrek fonksiyonlarının takip edilmesi önemlidir. Bebeğin gelişimi sırasında, böbrek fonksiyonları öncelikle annenin böbrekleri aracılığı ile gerçekleştirilir. Böbrek gelişimi ile diğer organlar arasındaki bağlantı anne karnındayken sağlanır. Bebeğin böbreklerinin idrar üretmesi, akciğer fonksiyonlarının oluşması içinde önemlidir. Amniyon sıvısına bakıldığında aslında bebeğin ürettiği idrardan oluşmaktadır ve bebek bu sıvı içinde bulunmaktadır. Aynı zamanda akciğerlerin bu sıvı ile doldurulması ve oluşturulması sağlanır. Böbrekler işlevini yerine getiremediğinde idrar üretememektedir ve bebeğin akciğerleri gelişememektedir.

    Akciğerleri gelişememiş bebeklerin doğum sonrası hayata tutunması mümkün olmamaktadır. Bebeğin anne karnında sağlıklı bir böbreğe sahip olması, yaşamı boyunca önemlidir. Böbreklerin bebekler için öneminden bahsederken böbrek kistleri de tedavi edilmediği sürece böbrek yetmezliğine sebep olacaktır. Böbrek içinde biriken idrarın böbrek kistlerine sebep olabileceği de bilinmektedir. Bebeklerde böbrek kisti böbreğin gelişimi sürecinde tahribata sebep olabilir bu daha erişkin zamanlarda anlaşılır. Böbreğin normal yapısı bozulmadan erken tanı ve tedavi yöntemleri uygulanmalıdır. Böbrek çıkışında oluşan tıkanma ve idrarın kaçışı gibi sorunlar da beraberinde geleceği için uygun zamanda planlanarak cerrahi işlem gerçekleştirilmelidir.

    Böbrek Kistleri Belirtileri

    Böbrek kistleri belirtileri bazı hastalarda hiçbir şekilde açığa çıkmaz ve tesadüfen kistin varlığı belirlenirken, bazı hastalarda ise şikayet ve bulgular çok net görülebilir. Hastalar arasında yaşam boyu hiçbir belirtinin gösterilmediği durumlar da olabilir. İdrar yolu enfeksiyonu, kanlı idrar yapma, yanlarda ağrı-böğür ağrısı denilen, böbrek taşı oluşumu ve yüksek tansiyon böbrek kistleri belirtileri arasında sayılabilir. Kistlerin çokluğu ve büyüyerek diğer dokulara zarar vermesi hastalarda ağrıya sebep olabilir. Kistin içinde meydana gelen enfeksiyon ve kanamalar da kistin ağrı yapmasına sebebiyet vermiş olabilir. Hastaların hastalık sürecinde böbreğinde gelişmiş bir taş sebebi ile de ağrı çektiği görülebilir.

    Böbrek kistleri taşıyan hastalarda kistin çatlaması sonucunda kanda idrar görülebilir, bu taş sebebiyle veya idrar yolu enfeksiyonu sebebiyle gerçekleşebilir.  Kistler ile birlikte böbreklerde böbrek taşı oluşumu gerçekleşebilir, bu bazen idrar yolunu tıkayarak derhal müdahaleyi gerektirebilir. Taşlar bazen hiçbir belirti göstermezken, bazen ise ağrıya, idrar yolu enfeksiyonuna sebep olabilir.

    Böbrek kistleri belirtileri arasında idrar yolu enfeksiyonu da bulunmaktadır. Bu enfeksiyon genellikle mesanenin alt kısmında başlayabilir. Böbrek dokusunda, böbrek kistleri enfeksiyonu ile karşılaşılır. Hipertansiyon, böbrek kisti taşıyan hastalarda çoğunlukla karşılaşılan bir durumdur. Bazen belirtilerini hastalarda gösterirken bazen ise hiçbir belirti vermeyen hipertansiyon genellikle baş ağrısı ve çarpıntıya sebebiyet verir. Böbrek kistlerinin oluşum nedenleri araştırıldığında, ailesinde kist geçmişi olanların böbrek kistine yakalanma olasılığı yüksek görünmektedir. Bunun dışında başka bir organda kistin varlığı da daha sonra böbrekte kist oluşmasına sebep olabilir. Karaciğerde oluşan kistler, böbreğe yayılma oranı yüksek olan kistlerdir.  Hastaların ultrason muayeneleri sırasında kistler görüldükten sonra, hastanın aile öyküsünün de bilinmesi gerekir. Basit böbrek kistleri, polikistik böbrek kistleri gibi böbrek fonksiyonlarının bozulmasına sebep olmamaktadır.

    Böbrek Kistleri Tedavisi

    Hastalarda oluşan böbrek kistleri tedavisi, kistin büyüklüğüne göre değişmektedir. Kistler problem teşkil etmeyecek kadar küçük ise 6 ay ya da 12 ayda bir ultrason kontrolünde test yaptırılması ve muayene gerekir. Ancak böbrek kistleri ameliyat gerektirecek büyüklükte ise hastanın derhal işleme alınması gerekebilir. Böbrek kisti ameliyatı laparoskopi cerrahi ile gerçekleştirilir. Laparoskopik işlem hastaların karın bölgesinde 0.5 cm'lik üç ayrı kesi yapılarak ince aletler ile kistin içeriği boşaltılarak duvar çıkartılır. Eğer duvar tamamen çıkarılırsa kistin tekrar etme ihtimali bulunmamaktadır. Kişilerin hastalığının tekrar ettiği günler de mümkün olabilir. Hastaların ameliyat sonrası toparlanması uzun sürmemektedir. Çünkü hastanın kaslarına ve karın bölgesine zarar veren derin bir kesi ameliyat açığı bulunmamaktadır. Bu süreçte hasta  ameliyat sonrası iki gün sonra taburcu olarak, normal hayatına geri dönebilir. Laparoskopi karın bölgesi dışında bel bölgesinden de böbreğe direkt ulaşılır. Böbrek kistleri tedavisi için cerrahi işlem uzman tarafından hastanın durumuna veya kistin bölgesine göre hangi bölgeden işlem yapacağına karar verilmektedir. İşlem bel bölgesinden yapıldığında hastaların çok azı karın içinde gerginlik sebebi ile ağrı yaşamaktadır ve ameliyat sonrası süreçleri daha kolay geçmektedir.  Özellikle genç hastalarda fonksiyonel kistler 9 cm'e kadar ulaşabilir, genç hastalarda aylık takipler ile bu kistler kaybolabilir. 5-6 cm'den büyük bazı kistler ise takip sürecinde daha da büyüyebilir ve kaybolma gözükmez. Bu durumda cerrahi işlem gerekir.

    Böbrek Kistleri Tedavisinde Beslenme

    Böbreklerinde rahatsızlığı olan bireylerin dikkat etmesi gereken önemli şey beslenmeleridir. Böbrek kisti tedavisinde beslenme, böbreği yormayacak şekilde olmalıdır. Bu nedenle beslenmeleri biraz kısıtlıdır ve besinlerden yüksek fayda almaları gerekir. Kızartılmış besinler tercih etmek yerine daha çok haşlama besinler tercih etmelilerdir. Beslenme ve diyet şekli kişilere özel düzenlenmesi gereken bir durumdur. Böbrek kisti veya rahatsızlığı olan bireylerin de kendilerine özel bir beslenme şekilleri olmalıdır.

    Kişiler; yaşı, rahatsızlığı, kilosu ve alması gereken besinlerin durumuna göre bir beslenme rutini oluşturmalıdır. Böbreklerde bir sorun olduğunda metabolizma atıkların atılmasında zorlanacaktır ve kişilerde bulantı, halsizlik, kusma gibi reaksiyonlar görülecektir. Bu böbreklerde atıkların birikip atılamadığının göstergesidir. Böbreklerin yorulmaması amacıyla; rahatsızlığın tedavisi sürecinde proteinden uzak kalınması gerekebilir.

    Böbreklerin sağlıklı olması için su da en az alınan besinler kadar önemlidir. Böbrekler idrar atımında zorlanıyor ise su da idrar olarak dışarı atılamamaktadır ve vücutta fazla su birikmesi olmaktadır. Böyle durumlarda suyun biraz azaltılması böbrek kistleri tedavisi sürecinde istenebilir. Böbrekler de sorun olduğu zaman vücudumuzdaki kasılmalara sebep olan potasyum vücuttan uzaklaştırılamaz ve atılamaz. Bu durumda hastaların kanındaki potasyum oranı yükselir ve beraberinde kaslarda güçsüzlük ve hastalarda halsizlik görülür. Potasyumun kanda aşırı artması kalbin durmasına sebep olabilir. Bu sebeple kişilere böbrekleri için potasyum diyeti verilebilir.

    Böbrek kistleri tedavisi sürecinde özellikle tercih edilmesi gereken besinler, hastalığı takip eden uzmanca hastaya anlatılır. Ispanak, havuç, patates , muz , kavun, kayısı ve kuru meyveler potasyum yönünden zengindir. Dikkat edilmesi gereken besinler içerisinde yer alabilir. Hastaya doktoru tarafından potasyum yönünden zengin sebzelerin suyunun, yemek sularının içilmemesi de söylenir. Böbrek kistinin böbrek yetmezliğine kadar gittiği durumlarda hastaların A vitamininden uzak durması istenebilir. Bu sebeple hastalar A vitamini içeren ilaçlara dikkat etmelidir.

    Vücutta su dengesini sağlayan bileşen sodyumdur. Sodyum atılmadığı sürece vücutta su da birikir, böbreklerin sodyum atma işlemini de düzgün bir şekilde yerine getirmesi gerekir. Bu sebeple çok fazla tuz içeren besinler tüketilmemelidir. Fosforun fazlası da vücuttan böbrekler tarafından atılmalıdır. Fosforun fazlası böbreklerden atılmadığı sürece birikim yapar ve kemiklerin zayıflamasına, eklemlerde ağrılara sebep olur. Bu nedenle böbrek kistleri tedavisinde beslenme sırasında fosfora da diğer bileşenler kadar dikkat etmeli ve özen göstermelidir.

    Böbreklerin sağlıklı olması için iyi gelen besinlerden birisi de maydanozdur. İçerdiği vitaminler ve c vitamini deposu olan maydanoz vücudun su ihtiyacını da karşılayan bir besindir. Pişmiş olarak tüketilmesinden ziyade çiğ olarak tüketilmesi tavsiye edilmektedir. Kırmızı elma ise böbreklerin filtreleme yapmasına yardımcı olan lif kaynağı olarak zengin bir besindir. Böbreklerin temizlenmesi için ise d vitamini ve kalsiyum açısından zengin olan yoğurt da günlük besin ihtiyaçlarımız arasına girmelidir. 

    Böbrek taşı rahatsızlığın olan hastalar için ise limon suyu tüketilmesi önerilebilir. Limon suyu antioksidan olarak çok kuvvetli bir besindir. Bitki çayları da diğer besinler kadar böbrek kistleri tedavisi için önemli ve faydalıdır. Bu çaylardan biri ısırgan otu çayıdır ve ödem atıcı, idrar söktürücü özellikleri bulunmaktadır. Böbreklerin rahatlaması ve sağlıklı bir şekilde çalışması için günde bir fincan bitki çaylarından faydalanılır. Sonuç olarak kısaca böbrek kistlerinin hastalarının hayatını ne kadar tehdit ettiği hep merak edilen bir konudur. Hastalar böbrek kistlerinin sağlıklarını ne derece etkilediklerini bilmek ve hayatlarında beslenme düzenlerini buna göre oluşturmak isteyebilirler. Merak ettikleri bir başka konuda böbrek kistlerinin kansere dönüşüp dönüşmeyeceğidir. Hastaları en çok endişelendiren konulardan biri kanser riskidir fakat kistler devamlı kontrol altında olduğu sürece iyi huylu birer risktir ve insan hayatını büyük oran da tehdit etmez. Önemli olan rutin kontrollerinizi sağlamak ve sağlık bir yaşam için çabalamaktır.

    "Sayfa içeriği sadece bilgilendirme amaçlıdır, tanı ve tedavi için mutlaka doktorunuza başvurunuz."