Kemik Kanseri (Tümörü) Belirtileri Ve Tedavisi
Ortopedi ve Travmatoloji

Kemik Kanseri (Tümörü) Belirtileri Ve Tedavisi

    Kemik sağlığı kemiklerin yoğunluğu ile ilgilidir. Kemik yoğunluğu ise kalsiyum miktarı ile bağlantılıdır.20 ve 30 yaşında kalsiyum miktarı en yüksek seviyelere çıkmaktadır. Yani bu yaşlarda kemik yoğunluğu da yüksektir.30 yaşından sonra ise kalsiyum seviyesi azaldığından dolayı kemiklerin sağlığı için egzersiz yapılmalı, sağlıklı beslenilmeli ve yaralanmalara karşı dikkatli olunmalıdır. Yaşın ilerlemesi ile bazı sistematik hastalıkların oluşma ihtimali daha yüksek olmaktadır. İleri yaşlarda oluşan sistematik hastalıklardan dolayı kemik kanseri yani kemik tümörü de görülebilmektedir. Ve bu süreç ağrılı geçmektedir. Kemik kanseri (tümörü) belirtileri için ilk olarak ağrı gösterilebilmektedir. Fakat çoğu kemik tümörü erken dönemde belirti göstermemektedir. Bu nedenle en ufak bir kemik ağrısı hissedildiğinde vakit kaybedilmeden doktora gidilmelidir. Kemik tümörü tanısında geç kalındığında bazı ciddi problemler ortaya çıkabilmektedir.

    Kemik Tümörleri

    Kemik tümörleri çoğunlukla iyi huylu olmaktadırlar. Fakat nadiren de olsa kötü huylu tümörler de görülebilmektedir.Kötü huylu tümörlerin tedavisi iyi huylu tümörlere göre daha zor olmaktadır. Kemik kanserinin kötü huylu tümörleri 2 yol ile ortaya çıkmaktadır. Ve bu tümörler 2 gruba ayrılırlar. İlki kemikte oluşan kemik tümörleri ve diğeri ise diğer organlarda olan tümörlerin kemiğe yerleşmesi şeklinde ayrılmaktadır. Diğer organlarda oluşan tümörlerin kemiğe yerleşmesine metastaz adı da verilmektedir. Ve bu metastazlar kemiğin kendi tümörlerine oranla daha çok görülmektedir. Diğer organlardan gelen tümörlerin kemiğe yerleşmesi yani metastazlar genelde böbrek, prostat, tiroit bezi, akciğer ve meme kanserlerinde görülür. Kemikte kendi kendine oluşan tümörler ise habis kemik tümörleri ve selim kemik tümörleri olarak 2 ayrı grupta incelenmektedir. Kemiklerde en çok osteosarkom adında bir kemik kanseri görülür. Yüksek evrede olan osteosarkom kanseri agresif bir yapıya sahiptir. Bu nedenle de diğer organlara yayılma ihtimali çok yüksektir. Kemik kanseri (tümörü) tedavisi tümörün evresine ve derecesine göre değişmektedir. Kemik kanserlerinde tüm kanserlerde olduğu gibi erken teşhisin önemi büyüktür. Bu nedenle kemiklerde en ufak bir ağrı hissedildiğinde mutlaka doktora gidilmelidir. Aynı zamanda ilk evrelerde kemik kanseri (tümörü) belirtileri görülmediği için rutin kontrollerin de kemik kanserinin ilerlemesi için önemli olmaktadır.

    Kemik Kanseri Türleri

    Kemik kanserleri tümörün olduğu hücre tipine bağlı olarak gruplara ayrılır. En yaygın olarak görülen kemik kanserleri osteosarkom, kondrosarkom ve ewing sarkom olmaktadır.

    Osteosarkom: En sık karşılaşılan kemik kanseri osteosarkom olmaktadır. Bu kanser tipinde kanserli olan hücreler yeni kemik dokuları üretir. Genelde gençlerin ya da çocukların kol veya bacak kemiklerinde oluşmaktadır. Çok nadir olaraktan kemik dışındaki bazı dokularda ortaya çıkabilmektedir. Bu dokularda ortaya çıkanlara ekstraskeletal osteosarkom adı verilmektedir. Kemikleri aşırı derecede büyüyen kişilerde genelde çocuklarda bu kemik kanseri tipi yaygın olarak görülmektedir.

    Kondrosarkom: En yaygın olarak görülen ikinci kemik kanseri türüdür. Bu kanser tipindeki tümörler eklem kıkırdaklarında başlamaktadırlar. Ve zamanla da kemiklere sıçrarlar. Bu kanserli olan hücreler osteosarkomdaki hücrelerden farklı olarak yeni kıkırdak dokular üretmektedirler. Kondrosarkom genelde orta yaşlı ya da yaşlılarda daha çok görülmektedir. Aynı zamanda bu hastaların kollarında, leğen kemiğinde ya da bacaklarında oluşmaktadır.

    Ewing sarkom: Ewing sarkom grubundaki tümörler osteosarkom gibi yaygın olarak gençlerde ya da çocuklarda görülmektedir. Tümörler çocukların kol, bacak ya da leğen kemiklerinde daha çok oluşmaktadır. Bu tümörler kemikler dışında kan damarları, yağ ve kas gibi yumuşak dokular üzerinde de görülmektedir.

    Kemik Kanserinden Nasıl Korunulur?

    Kemik kanseri genelde kemik sağlığının iyi olmamasından dolayı oluşabilmektedir. Bu nedenle kemik sağlığına dikkat edilmesi kemik kanserinden korunmak için ilk adım olmaktadır. Bunun haricinde kemik kanserinden korunmak için yapılacak şeyler şu şekilde sıralanabilmektedir;

    • Düzenli spor yapmak
    • Sağlıklı beslenmeye özen göstermek
    • Beslenme içerisinde kalsiyum içerikli gıdalara yönelmek
    • Alkol, sigara ve uyuşturucu madde gibi kanser yapan maddelerden uzak durulmalıdır.

    Bu maddelere uyarak kemik kanseri oluşması için bir engel oluşturulabilmektedir. Özellikle 30 yaş sonrasındaki kişilerin bu maddelere daha dikkat etmesi gerekmektedir. Çünkü yaş ilerledikçe hem kemik yoğunluğu ve yapısı azalmakta hem de vücuttaki kalsiyum azalmaktadır. Bu nedenle kemik kanserine karşı vücut savunmasız kalmaktadır.

    Kemik Kanseri (Tümörü) Risk Faktörleri Nelerdir?

    Kemik kanserinin çoğunun tam olarak nedeni bilinmemektedir. Ve kemik kanseri gençlerde ve çocuklarda daha çok görülmektedir. Türkiye’de kemik kanserine çok sık rastlanılmaz Fakat bazı risk faktörleri kemik kanseri oluşmasına neden olmaktadır. Bu risk faktörleri şu şekildedir;

    • Yüksek seviyede ve dozda radyasyona maruz kalınma
    • Genetik sendromlar
    • Kötü beslenme tarzı
    • Hareketsiz yaşam şekli
    • Erkeklerde kadınlara oranla kemik kanseri daha çok görülür.
    • Farklı bir kanserin tedavisinde kullanılan radyasyon ileriki dönemlerde kemik kanseri oluşumuna zemin hazırlayabilmektedir.
    • Çocukların hızlı büyümesi ve bundan dolayı kemiklerinin olması gerekenden daha hızlı büyümesi de kemik tümörünün oluşması için risk faktörleri arasındadır.

    Bu risk faktörlerinden bazılarını yok etmek kendi elimizde iken bazılarına müdahale edememekteyiz.

    Kemik Tümörü Belirtileri

    Kemik kanseri (tümörü) belirtileri ilk zamanlarda kendini göstermektedir. Fakat gösterdiğinde ise bu belirti ilk olarak ağrı olmaktadır. Hastaların çoğu hareket ettiklerinde hatta bazen otururken bile oluşan ağrıdan dolayı doktora gitmektedirler. Bu ağrılar özellikle kaval kemiği ve kaburga da olmaktadır. Daha sonra ağrıların olduğu yerlerde şişlik görülmektedir. Ve genelde bu belirti ile giden hastaların çoğunda kemik tümörüne rastlanmaktadır. Kemik kanseri (tümörü) belirtileri arasında en sıklıkla rastlanılan belirtiler ciltte gittikçe büyüyen şişlik ve ağrı olmaktadır. Nadir olarak da kemik kırıklıkları görülmektedir. Gençlik ve çocukluk dönemlerinde kemik kanserleri rastgele olarak tespit edilmektedir. Kemik ağrıları uzun süre devam ediyor ise, ağrı seviyesi zaman geçtikçe artıyorsa, kızarıklık ve şişlik mevcut ise, ağrı olan bölgede bir sertlik ya da ele gelen bir kitle varsa ve bu belirtilerin yanında halsizlik, ateş, kilo kaybı, döküntü, iştahsızlık, kemiklerin üzerinde bir kitle ve hareket etmekte gittikçe zorlanma gibi belirtiler var ise vakit kaybedilmeden doktora gidilmelidir. Kemik kanseri (tümörü) belirtileri bu şekilde olmaktadır.

    Kemik Kanseri (Tümörü) Tanı Yöntemleri

    Kemik kanserinden şüpheleniliyor ise ilk olarak direk grafi çekilmelidir. Bununla bütün kemikler rahatlıkla incelenebilmektedir. Röntgenler ile kemik tümörleri ve türü kolay bir şekilde tespit edilebilmektedir. Kemik tümörlerinin türü ve bulunduğu yer çok önemli olmaktadır. Çünkü bunlara göre kemik kanseri (tümörü) tedavisi yapılabilmektedir. Bu nedenden dolayı tümörlerin dokulara yakınlığı, kanlanması ve ne kadar yayıldığını tespit etmek için manyetik rezonans, kemik sintigrafisi ve bilgisayarlı tomografi yöntemlerinden faydalanılmaktadır. Bilgisayarlı tomografide kemikteki tüm ayrıntılar görülmektedir. Manyetik rezonans ta ise tümörün boyutu, yayılması ve yumuşak dokular görülebilmektedir. Metastazın tespiti için ise kemik sintigrafisi kullanılmaktadır. Kemik ağrısı görülen çocuklara tanı koymak için ilk olarak röntgen yöntemi kullanılmaktadır. Bu görüntüleme yöntemleri ile kesin bir tanı koyulabilir. Fakat bazı durumlarda bu yöntemlere ek olarak biyopside istenebilmektedir. Kemik kanseri tanısı koyulduktan sonra tümörün türüne ve evresine göre kemik kanseri (tümörü) tedavisi yapılmaktadır.

    Kemik Kanseri(Tümörü) Tedavisi

    Kemik kanseri tedavilerinde ilk amaç hastaların yaşam süresini uzatmaktır. İkinci amaç olarak ise hareket kabiliyetini ve uzuvları korumak vardır. Tedavide son amaç ise estetik görüntüdür. Tümör gruplarına ve tedavilerine göre tedavi amaçları değişkenlik göstermektedir. Kemik kanseri (tümörü) tedavisi ikiye ayrılmaktadır: İyi huylu tümörlerin tedavisi ve kötü huyların tedavisi.

    İyi Huylu Kemik Tümörünün Tedavisi: Kemik tümörleri çocuklarda görüldüğünde bu tümörler kendi kendine kaybolabilmektedir. İyi huylu kemik tümörlerinin tedavisinde ilk olarak cerrahi bir operasyona başvurulmaz. Öncelikle kanserin düzenli kontrolünün ve takibinin yapılması bu tür tümörlerde tedavi şekli olmaktadır. Cerrahi bir operasyona ancak kemik kırılması, kemiklerde eğrilik ya da kısalık ve olması gerektiğinden farklı olarak kemik büyümesi görüldüğünde başvurulabilmektedir. İyi huylu kemik kanseri (tümörü) tedavisi amacı kanserli kişinin kemik dokusunun korunması ile tümörün tekrarlanmasını engellemek ve hastada gelişen kemik boşluklarını kemik yaması yapılarak doldurmaktır. İyi huylu tümörler çok ileri bir evre olmadığı sürece hayati bir tehlikesi bulunmamaktadır.

    Kötü Huylu Kemik Tümörünün Tedavisi: Bu türdeki tümörlerde hastalıklı olan organın fonksiyonlarını kaybetmemesi sağlanmakta, tümörün tekrar etmemesi için ışın tedavisi yani ışın tedavisi uygulanmakta ve vücuttaki başka organlara hastalığın yayılmasını engellemek için kemoterapi kullanılmaktadır. Metastazlar için kemik dokusuna yapılan tedavi tümörün gelişimine herhangi bir etki etmemektedir. Kötü huylu kemik kanseri (tümörü) tedavisi için amaç hastanın olabildiğince günlük normal fonksiyonlarına kavuşmasını sağlamak ve hastanın yaşam kalitesini artırmaktır. Gelişen tıp ile birlikte eskiden yapılan tümörlü uzvun kesilmesi artık yapılmamaktadır. Günümüzde tümörün bulunduğu uzuv korunmakta ve sadece tümöre müdahale edilmektedir.

     

    "Sayfa içeriği sadece bilgilendirme amaçlıdır, tanı ve tedavi için mutlaka doktorunuza başvurunuz."

    Yazar Hakkında

    Tıbbi Yayın Kurulu

    Tıbbi Yayın Kurulu

    tarafından 04.02.2021 tarihinde onaylandı.

    İletişim Formu

     
       
     
     

    Yazar Hakkında

    Tıbbi Yayın Kurulu

    Tıbbi Yayın Kurulu

    tarafından 04.02.2021 tarihinde onaylandı.