Kamburluk (Kifoz) Nedir? Anormal Kifoz Nedenleri Nelerdir?
Ortopedi ve Travmatoloji

Kamburluk (Kifoz) Nedir? Anormal Kifoz Nedenleri Nelerdir?

    Kamburluk (Kifoz) Nedir? Anormal Kifoz Nedenleri Nelerdir?

    Halk arasında kamburluk olarak bilinen Kifoz hastalığı, genellikle omurganın sırt bölgesinde görülen aşırı eğriliğe bağlı şekil bozukluğudur. İnsan omurgasının normal anatomik duruşunda belde, boyunda, sırtta ve leğen kemiğinde ters eğrilikler görülür. Örneğin; bel bölgesinde çukurluk, göğüs-sırt bölgesinde kambur bir görüntü vardır. Baş ve gövdeyi pelvisin duruşuna göre dengeleyebilmek için eğriliklerin olması doğaldır. Bu normal oluşumlar haricinde çeşitli sebeplerden dolayı meydana gelen öne doğru eğrilikler, insanlarda zamanla kamburluk belirti ve semptomları ortaya çıkarır. Normal bir insanın sırt bölgesinde yani 1. ve 12. omurları arasında 15-45 derece kifoz zaten vardır. Açı 45 derecenin üzerine çıktığında ise burada bir anormallik söz konusudur ve hiperkifoz olarak adlandırılır.  Anormal kifoz terimi ise; aslında 15-45 derece aralığında olan ve her insanda bulunan açısal durumun anormal şekilde seyretmesidir. Normal kifozun hastalık boyutuna geçmesi olarak bilinir. Anormal durum hasta öne doğru eğildiğinde daha net anlaşılır. Kamburluk nedenleri ise şu şekildedir;

    • Omurlarda meydana gelen travma sonucu oluşan kompresyon kırıkları (Hafif kompresyon kırıkları belirti ve semptom vermeyebilir.)
    • Yaşlı kadınlarda veya uzun süre kortikosteroid tedavisi almış kişilerde meydana gelen osteoporoz
    • Disk dejenerasyonu
    • Doğumsal anomaliler
    • Çocuklarda Ehler-Danlos ve Marfan Sendromu
    • Omurgada meydana gelen kanserler ya da omurga bölgesine yapılan kemoterapi, radyoterapi gibi kanser tedavileri
    • Omurgada iltihap oluşumu
    • Tüberküloz
    • Kötü anatomik duruş
    • Dengesiz ve yetersiz beslenme

    Kifoz (Kamburluk) Çeşitleri Nelerdir?

    Kifoz kısaca omurgaya destek ve hareket sağlayan torasik sırt bölgesinin öne doğru eğilmesine neden olan bir omurga hastalığıdır. Bu durum dış görünüşte öne doğru eğilmiş kambur bir görünüm sonucu fark edilir. Kifoz dışarıdan çoğu hastada benzer görünümler sonucu anlaşılsa da hastalığa sebep olan pek çok faktör nedeniyle çeşitlere ayrılır. Kifoz çeşitleri şu şekildedir;

    Postural Kifoz

    Normal duruştan farklı olarak torasik sırt bölgesinin kötü anatomik duruş nedeniyle aşırı derece eğrileşmesi sonucu postural kifoz ortaya çıkar. Kifozun en sık görülen çeşididir. Okul çağındaki çocuklarda taramalar sonucunda anlaşılabilir. Kız çocuklarında daha sık görülür ve omurga eğriliği 60 dereceden daha azdır. Omurga esnek bir yapıdadır ve tanı için röntgen çekimleri sonucunda yapısal bir anomaliye rastlanmaz. Bu duruma sebep olan faktörler aşağıdaki gibidir;

    • Kötü anatomik duruş
    • Çocuklarda ağır okul çantası, yetişkinlerde yük taşıma
    • Uzun süre ayakta durma
    • Anormal oturma pozisyonları yaygın olarak etkilenen kas, tendon ve bağlarda ekstra zorlanmaya neden olur.

    Postural kifoz ofis çalışanlarında, uzun süre araba kullanmak durumunda olan kişilerde, bisiklet sürme ve hokey gibi sporlarla ilgilenen insanlarda uzun süre bozuk duruş nedeniyle daha fazla görülür.

    Postural Kifoz Belirtileri Nelerdir?

    Postural kifoz belirtileri genellikle normal aktiviteler sırasında değil, uzun süre kötü duruş sergilendiği zaman ortaya çıkar. Üst sırt ve boyun bölgesinde ağrı ve sertlik hissedilir. Ayrıca bu bölgelerde kas spazmı görülebilir. Postural kifoz hastalarının ağrı, yanma hissetmeleri de yaygındır ve bunlar genellikle pozisyon değişikliği ile azalır. Diğer belirti ve semptomlar arasında ise;

    • Kifozun olduğu bölgede şişme ve inflamasyon
    • Omurgada bozukluk
    • Biyomekanik problemler yer alır.

    Postural Kifoz Tedavisi Nasıldır?

    Paravertebral kasların güçlendirmek amacıyla bazı egzersizler ile birlikte fizik tedavi seçeneği değerlendirilir. Ancak burada esas önemli olan şey hastanın duruşunu düzeltmek ve bu durumu koruyabilmek amacıyla çaba sarf etmesidir. Cerrahi dışı tedavilerden olan korse kullanımında eğriliğin düzeltilmesi amacıyla servikotorakolumbosakral ortez (STLSO) tercih edilir ve 1 yıl boyunca 24 saat hastanın üzerinde kalmalıdır. Ancak korse tedavi seçeneği 16 yaşından büyük hastalarda kalıcı bir fayda vermez. 16 yaşından küçük bireylerde ise korse kullanımı her ne kadar zor olsa da düzenli kullanıldığı takdirde postural kifoz büyük oranda azalır.

    Scheuermann Hastalığı (Yapısal Kifoz)

    ’Scheuermann hastalığı nedir?’’ sorusunun cevabını öğrenmek ve hastalığın nasıl geliştiğini anlamak için üst omurganın yapısını kavramak faydalı olacaktır. Omurlar aşağı-yukarı silindirik şekildedir ve omurgayı dik konumda tutmak amacıyla üst üste duracak yapıdadır. Yapısal kifoz çocukların büyüme çağında omur parçalarının farklı oranlarda büyümesine neden olur. Bu anormal büyüme, bazı omurların kama şeklinde olmasına ve daha çok öne doğru eğilmiş bir kule gibi görünmesine neden olur. En sık göğüs omurgası olarak adlandırılan üst sırtta görülür. Bazen alt sırt veya lomber omurgada da görülebilir. Hastalık lomber omurgadayken deformite genellikle o kadar belirgin değildir. Ancak bel deformitesi genellikle daha fazla ağrıya, harekette kısıtlılığa ve durumun yetişkinliğe kadar devam etmesine neden olur. Ağır vakalarda hasta birden fazla yastık kullanmadan sırt üstü yatamaz.

    Scheuermann hastalığı ergenlik çağından önce başlar. Kifoza neyin sebep olduğu tam bilinmemektedir. Ancak kemiğin travmatik durumları, yumuşak doku patolojisi gibi durumlara bağlı olarak meydana geldiği düşünülmektedir. Kalıtımsal bir durumun da olabileceği ileri sürülmektedir. Fakat bununla ilgili kanıtlar yeterli değildir. Omurgada 10-15 yaş arasında önemli bir büyüme atağı görünür. Scheuermann Hastalığı’nın semptom ve belirtileri de bu yaşlar arasında daha sık görülür. Genel belirtiler aşağıdaki gibidir;

    • Bütün gün sandalye-sırada oturduktan sonra meydana gelen yorgunluk ve kas sertliği
    • Eğriliğin belli olduğu yerlerde kızarıklık
    • Jimnastik, artistik patinaj, dans gibi etkinlikleri yaptıktan sonra ağrıların daha da kötüleşmesi
    • Kas spazmları ve kas ağrıları
    • Egzersiz yapmakta zorluk
    • Sırt ağrısı
    • Esnemede azalma
    • Dengesizlik hissi

    Hastalıkta ciddi bir hasar nadir olarak görülür. Ancak Scheuermann Hastalığı omuriliğe veya iç organlara zarar verecek şekilde ilerleyebilir. Örneğin; kifoz derecesi arttıkça eğri duruşa bağlı olarak akciğerlerde solunum problemleri yaşanabilir.

    Scheuermann Hastalığı’nda meydana gelen eğrilik derece cinsinden ölçülür. 45 derece ve üzerinde eğrilikler ya da omurlarda segment başına en az 5 derece birbirine kenetlenme durumları hastalığın tanısı için yardımcıdır. Teşhisi koyabilmek için fizik muayene ile duruşun gözlemlenmesi ve radyolojik görüntüleme yöntemlerine ihtiyaç vardır. Fizik muayenede hekim hastayı çeşitli pozisyonlarda gözler ve hareket aralığını değerlendirir. Duruş önden, arkadan, yandan ve uzanırken değerlendirilir. Kas gücü de kontrol edilir. Hekim tüm bunları omurga anomalilerini görmek amacıyla yapar.

    Scheuermann Hastalığı İçin Cerrahi Olmayan Tedavi Yöntemleri

    Scheuermann Kifozu’nun tedavisi kişiden kişiye değişir. Tedaviyi belirleyen faktörler;

    • Eğriliğin şiddeti
    • Omurganın esneklik derecesi
    • Hastanın büyümesinin devam edip etmediği
    • Fiziksel görünüş ile ilgili hastanın duyduğu endişe
    • Kişisel tercih

    Hafif eğriliği olan hastalarda gelişme ve büyüme durumu göz önüne alınarak ağrısı bulunmuyorsa tedavi gerekmeyebilir. Daha ilerlemiş hastalara Scheuermann Kifozu korsesi ortalama 75 dereceye kadar olan omurga eğriliklerinde 1-2 yıl süreyle kullanması önerilmektedir. Korse, omurların önünü daha dik hale getirerek büyüme çağında meydana gelen eğriliği durdurabilir ve azaltabilir. Sonuç olarak kişinin yaşadığı ağrılar azalır.

    Scheuermann Hastalığı Tedavisinde Cerrahi Yöntemler

    Şiddetli deformiteler meydana gelen yani torasik kifoz için 75 dereceden fazla eğriliğe sahip olan, nörolojik defisit görülen ve deformiteye bağlı ağrıları geçmeyen hastalar için cerrahi tedavi yöntemi uygundur. Ameliyatın esas amacı; eğriliği azaltmak ve ağrıyı, nörolojik semptomları ortadan kaldırmaktır. Scheuermann Hastalığı’nda cerrahi tedavi seçenekleri olarak;

    • İn Situ Füzyon
    • Enstrümente Füzyon
    • Osteotomi yapılmaktadır.

    Cerrahi tedavi yöntemleri Kifoz Tedavisi başlıklı yazıda ayrıntılı bir şekilde ele alınmıştır.

    Konjenital (Doğumsal) Kifoz

    Embriyonik yaşamın ilk 6 ile 8. Haftasında bir veya daha fazla omur gövdesi ve diskin ön kısmında segmentasyonun oluşmaması ile sonuçlanan genetik bir hata sonucu konjenital (doğuştan) kifoz meydana gelir. Bu kusur büyüme ilerledikçe omurganın daha fazla öne doğru eğilmesiyle sonuçlanır. En sık torakolomber bölgede meydana gelen, bir veya daha fazla vertebral gövdenin bir kısmının oluşmasındaki hata sonucu Tip 1 Konjenital Kifoz ortaya çıkar. Genellikle büyüme geliştikçe tablo kötüleşir. Deformite bebeğin omurgasında bir yumru gibi görünür. İki veya daha fazla omurun ayrılmaması sonucu disklerde oluşan anomali Tip 2 Konjenital Kifoz’a yol açar. Genellikle çocuğun yürümeye başlamasından sonra tanı alır.

    Hekim, bebeklerde tanıyı koyduktan sonra omurilik, böbrek, kardiyak ya da gastrointestinal alanda bir anomali olup olmadığını kontrol eder. MRI ve diğer ek tetkikler sonucu spinal deformitenin ilerleyişi hakkında fikir sahibi olur. Doğuştan kifoz hastalarında omurga eğriliğinin açısı sıklıkla 30-60 derece arasında değişmektedir. Yaşamın ilk yıllarında iskelet yapısının büyümesi ile hastalık hızlı bir şekilde ierleyebilir. Tedavi olarak hafif kifoz vakalarında gözlem yapılır. Düzenli kontrollerle sorun düzelebilir. Cerrahi seçeneği ise nörolojik semptomların varlığına ve kifozun derecesine göre değerlendirilir.

    Çocuklarda ve Yetişkinlerde Kifoz Belirtileri Nelerdir?

    Hafif kifozu olan olgularda gözle görülen semptom ya da belirti olmayabilir. Ancak kifozun derecesi arttıkça;

    • Omurgada tipik olarak eğrilik sonucu kamburlaşmanın görülmesi
    • Öne doğru eğilme sırasında sırtın normalden daha yüksek olması
    • Sırt ağrısı ve sırt sertliği
    • Kafanın her zaman daha önde durması
    • Omuzların yükseklik ve pozisyon farkı
    • Uyluk arkasında bulunan hamstring kaslarında aşırı sertlik
    • Nefes darlığı
    • Boy uzunluğunun kısa görünmesi
    • Kilo kaybı
    • Dik durmada zorluk yaşanması
    • Aşırı yorgunluk gibi belirtiler görülür.

    Bebeklerde kifoz belirtileri ise spesifik olmamakla beraber şu şekildedir;

    • Kol ve bacaklarda anormal görünüş
    • Orantısız baş-gövde
    • Omuzların kol ve bacaklarla olan dengesizliği
    • Zaman zaman görülen denge kaybı

    Kifoz Nasıl Teşhis Edilir?

    Hekim; tıbbi öykü, detaylı fizik muayene, radyolojik görüntüleme yöntemleri ve kan testleri ile kifoz tanısını koyar. Çocuklarda tanıyı koymak için doğum öncesi ve doğum sırasındaki öyküsü de önemlidir. Ayrıca ailede kifozu olan birinin varlığı da sorgulanır. Bazı kifoz türleri, nöromüsküler bozukluklarla ilişkilendirebileceğinden kişinin gelişimsel dönemi de araştırılır. Gelişimsel dönemde meydana gelen gecikmeler sonucu meydana gelen kifozun tedavisi daha zor olacaktır. Tanıda;

    • Kan testleri
    • X-ışınları; iç organların ve kemiklerin görüntülerini elektromanyetik ışınlar kullanılarak net bir şekilde gösterir. Kifoz sonucu ortaya çıkan eğriliği ölçmek ve değerlendirmek için önemlidir. Omurga eğrisinin açısı ölçülerek gerekli tedavi yöntemi planlanır.
    • Radyonüklid kemik taraması; kana enjekte edilen radyoaktif madde ile gerçekleştirilen nükleer görüntüleme tekniğidir. Bu test, kemiğe kan akışını ve kemik içindeki hücre aktivitesini ölçmekte yararlıdır.
    • MR; organların ve dokuların yapılarını ayrıntılı bir şekilde gösteren bu yöntemde, omurilik ve sinirlerdeki anomali durumları araştırılır.
    • Bilgisayarlı tomografi (BT-CT); kemik, kas, yağ ve dokuların ayrıntılı görüntüsünü verir. X-ışınlarından daha hassastır.

    Başarılı bir kifoz tedavisi için erken teşhis çok önemlidir. Bu nedenle çocuklara okul çağında çeşitli tarama testleri uygulanır.

    Kifoz Tedavisi Nasıl Yapılır?

    Kifoz hastalığının tedavisi, hastanın semptomlarına, yaşına, ve genel sağlık durumuna göre yapılır. Ayrıca hastalığın derecesi de önemlidir. Tedavinin amacı; eğriliğin ilerlemesini durdurmak ve meydana gelen deformiteyi en aza indirmektir. Tedavi olarak;

    • Ağrıyı azaltmak amacıyla egzersiz ve antienflamatuar ilaçlar
    • Osteoporoz ilaçları (Kemik kırıklarını önlemeye yardımcı olur.)
    • Sırt desteğini sağlayabilmek için postür düzelten araçlar
    • Şiddetli omurga eğriliğini ve doğuştan kifozu düzeltmek için cerrahi
    • Kas gücünü artırmak için egzersiz ve fizik tedavi seçenekleri vardır.

    Korse Kullanımı: Çocuklarda Scheuermann hastalığı gibi kifoz türlerinde gelişim tamamlanmadığı için korse uygulaması ve egzersiz yapılması yararlıdır. Korse kullanımındaki temel amaç kifozu iyileştirmek değil, ilerleyişini durdurmaktır.

    Fizik Tedavi: Fizyoterapi uzmanları, kifozla ilişkili kas dengesizliğini ve güçsüzlüğünü gidermek amacıyla egzersiz rejimleri uygulamaktadır. Yapılan egzersizler, omurganın güçlenmesine yardımcı olmaktadır.

    Cerrahi Tedavi: Hastanın eğrilik açısı ve sırt ağrısı arttıkça cerrahi tedavi seçeneği değerlendirilmelidir. Spinal füzyon cerrahisi ile birlikte posterior enstrümantasyon, şiddetli kifoz vakalarında en yaygın kullanılan yöntemdir. Cerrah, omurganın kavisli bölümünü çubuk ve vidalar yardımıyla stabilize ederek hasarlı omurlar arasına kemik grefti yerleştirir. Böylece yeni kemik büyümesi uyarılır ve omurlardaki deformite büyük oranda azalır. MAGEC çubukları ise gelişimi devam eden çocuklarda omurga eğriliğinin ilerlemesini kontrol etmek amacıyla kullanılır. Periyodik olarak uzatılabilir çubuklar sayesinde omurga büyümesi sağlanır. Osteotomi yöntemi ise; göğüs ve omurga deformitesinin ilerleyişini kontrol altına almak amacıyla yapılır. Burada omurga kemiğinden çıkarılan parça, eğriliği yaklaşık 5-10 derece kadar arkaya düzeltmek için kullanılır.

    Cerrahi sonrası hastalar ortalama 3-5 gün içerisinde taburcu olur. Bu esnada hekim, 3 ay süreyle hastaya korse kullanmasını tavsiye eder. Normal hayata dönüş süresi ise 3 haftadır. 3 ay sonrasında ise çeşitli spor türleri yapılabilir. 4-6. Aylarda tam iyileşme sağlanarak hasta kifozundan kurtulmuş olarak hayatına devam edebilmektedir. 1 yılın sonunda ise zorlayıcı spor ve egzersizler yapılabilmektedir.

     

    "Sayfa içeriği sadece bilgilendirme amaçlıdır, tanı ve tedavi için mutlaka doktorunuza başvurunuz."