Kalp Yetmezliği
Kardiyoloji

Kalp Yetmezliği

    Kalp yetmezliği kalbin organlara yeteri kadar kanı pompalayamaması sonucu olan sağlık problemine denilmektedir. Kalbin performansı azalır ve yerine getirmesi gereken fonksiyonlarını yerine getiremez. Kalp yetmezliği hiçbir belirti vermeden ilerleyebilmektedir. Herhangi bir belirti göstermediği için kalp yetmezliği ölüme sebebiyet verebilmektedir. Belirtiler ancak ileri evre kalp yetmezliğinde kendini göstermektedir. Bu sebeple tanının erken koyulması hayati derecede önem taşımaktadır. Kalp yetmezliği %2 oranında görülmektedir. Çok sık karşılaşılan bir problem değildir. Fakat çok önemli ve ciddi bir sağlık sorunudur.

    Kalp Yetmezliği Belirtileri

    Kalp yetmezliği belirti vermese de temel olarak 2 şeyden kalp yetmezliğinden şüphelenebilmektedir. Vücutta sıvı birikiminin olması ve bundan dolayı ödem oluşmasıdır. Kalp yetmezliğinde en sık nefes darlığı, yorgunluk hissi, erken yorulma, güç kaybı, enerjisizlik, baş dönmesi, çarpıntı, bulantı, göğüs ağrısı, öksürük, pembe ya da beyaz renkte balgam çıkarma, sürekli uykulu olma hali, nabızda düzensizlik, boyunda bulunan kan damarların belirginleşmesi ve sık idrara çıkma görülür. Kalp yetmezliğinde vücut çok sıvı topladığı için vücutta çok ödem oluşmaktadır. Bu nedenle bu hastalığa sahip hastalar ödemden dolayı gece yatarken yüksek veya birden fazla yastık yardımı ile uyuyabilmektedir. Vücutta biriken bu sıvı bazen karında da birikebilmektedir. Bu da iştahsızlık sorununa yol açmaktadır. Bu nedenle hızlı bir şekilde kilo kaybı görülmektedir.

    Kalp Yetmezliği Neden Oluşur?

    Kalp yetmezliği oluşumuna neden olan en büyük riskler damarların tıkanması ve yüksek tansiyondur. Yüksek tansiyonu olan bir hastada kan basıncı yükselir ve bu nedenle kalp yüksek basınçla çalışmak zorunda olduğu için olduğundan fazla yorulur. Damar tıkanıklığında ise damarların tıkanmasından dolayı kalp yeterli miktarda kanı alamaz ve kalp dokusu bozulur. Bunların haricinde kalp yetmezliğine sebep olan risk faktörleri şu şekilde sıralanabilir;

    • Hipertansiyon kalp yetmezliği için büyük bir risk faktörüdür. Kan basıncındaki artış kalp yetmezliğine bağlı olarak ölümlere yol açabilmektedir. Bu nedenle hipertansiyonu olan kişilerde kalp yetmezliği görülebilmektedir.

    • Kalbe stent takılması ya da önceden enfarktüs geçirmek gibi kalp damar hastalıklarına sahip olmak, kalp yetmezliğine neden olabilmektedir. Bu hastalıklar ciddi ve yorucu hastalıklar olduğu için kalpte hasar bırakmaktadır. Bu hasarlı izler zamanla kalbi zayıflatmaktadır. Bu nedenle kalp yetmezliğine sebebiyet vermektedir.
    • Ekstrasistoller veya atriyal fibrilasyon gibi kalp ritim bozuklukları sık sık yaşanır ise bu bozukluklar kalbi yorduğu için kalp yetmezliğine neden olabilmektedir.
    • Kalp kapak hastalıklarının olması da kalp yetmezliği riskini ortaya çıkarmaktadır. Kalp kapağında kaçak ya da darlık olması kalbi çok fazla yoracağı için ileride kalp yetmezliğine neden olmaktadır.
    • Uyuşturucu madde kullanımı ve aşırı derecede alkol tüketimi kalp yetmezliğine neden olan faktörlerdendir. Alkol kullanımı bırakıldığında kalp yetmezliği riski ortadan kalkabilmektedir. Fakat uyuşturucu maddelerin vücuda ve kalbe verdiği zararın geri dönüşü olmamaktadır. Bu nedenle uyuşturucu maddelerin kullanımı büyü ölçüde kalp yetmezliğine neden olmaktadır. Bunlara ek olarak sigara da kalbe zarar vermektedir. Bu yüzden kalp yetmezliği için sigara da risk faktörü arasında yer almaktadır.
    • Nezle, soğuk algınlığı ve grip gibi enfeksiyonlar hastalık sürecinde kalbi çok yorduğu için kalp yetmezliğine neden olabilmektedir. Çünkü bu enfeksiyonlar kalp kasını çok yormaktadır.
    • Genetik sebepler de kalp yetmezliğine neden olabilmektedir. Genetik sebepler ile kalp yetmezliği söz konusu olduğunda hastalar çoğunlukla gençler olmaktadır. Bazen doğumsal olarakta kalp yetmezliği oluşabilmektedir. Bunların dışında altta yatan hiçbir sebep yokken de kalp yetmezliği gelişebilmektedir.
    • Obezite yani fazla kilolu olmakta kalp yetmezliğine yol açabilecektir. İdeal kilodan en az 10 kilo fazla ise kalp yetmezliği için bir risk bulunmaktadır.
    • Miyokardit gibi kalp kası iltihabı da kalp yetmezliğine neden olan risk faktörleri arasında yerini almaktadır.
    • Sürekli olarak kullanılan bazı ilaçlar kalbi yorup ona zarar verdiği için kalp yetmezliği riskini oluşturmaktadır.
    • Tiroid ve HIV enfeksiyonu gibi viral enfeksiyonlar kalp yapısını bozabileceği ya da ona zarar verebileceği için kalp yetmezliğine sebep olma riskini bulundurmaktadır.

    Kalp Yetmezliği Evreleri

    Kalp yetmezliği hastalığı 4 evreden oluşmaktadır. Bu evreler kanser gibi hastalığın ne kadar ilerlemiş olması ile ilgili birbirinden ayrılmaktadır.

    Evre A: Damar tıkanıklığı ve hipertansiyon gibi kalp yetmezliği için risk faktörleri bulunmaktadır. Fakat kalpte daha bir hasar yoktur. Bu evre A evresi olarak geçmektedir. Ve hastalığın ilk evresidir. Bu evredeyken kalp yetmezliği hastalığı kontrol altına alınabilmektedir.

    Evre B: Kalp yetmezliğine neden olan risk faktörleri vardır. Ve bunların yanında risk faktörlerinden dolayı kalpte hasar oluşmuştur. Fakat kalp yetmezliğine bağlı olarak herhangi bir şikâyet ya da belirti bulunmamaktadır. Bu evreye genelde sessiz kalp yetmezliği de denilmektedir.

    Evre C: Hastanın kalbinde hasar oluşmuştur. Ve hasar ile birlikte kalp yetmezliğine dair belirtiler ve şikâyetler de bulunmaktadır. Bu evreye ise klinik kalp yetmezliği adı verilmektedir.

    Evre D: Hastalığın son evresidir. Ve Hastanın kalbinde hasar oluşmuştur. Ve aynı zamanda kalp yetmezliğine dair şikâyetler ve belirtiler de bulunmaktadır. Bu evreye ileri evre kalp yetmezliği denilmektedir. Ve bu evrede kalp yetmezliğine sahip olan hastaların tedavisini uygulamak güç olmaktadır.

    Kalp Yetmezliği Tanısı

    Kalp yetmezliği özellikle ilk evrelerinde herhangi bir belirti vermediği için tanısını koymak zordur. Detaylı bir fiziki muayene ile kalp yetmezliği tanısı koyulabilmektedir. Fiziki muayeneden sonra bulgulara ve hastanın şikâyetlerine göre kalp ultrasonu, kalp grafisi, elektrokardiyografi, sintigrafi, holter, anjiyografi ve kalp MR’ı gibi görüntüleme yöntemleri ile birlikte tanı kolay bir şekilde koyulabilmektedir. Aynı zamanda kanda yüksek miktarda NT-proBNP seviyesinin olması da kalp yetmezliği tanısını koymak için önemli bir göstergedir.

    Kalp Yetmezliği Çeşitleri

    Kalp yetmezliği bazı durumlarda kalbin bütününü etkilerken bazen ise sadece kalbin bir tarafında oluşabilmektedir. Fakat çoğunlukla kalp yetmezliğinde kalbin sol tarafı etkilenen taraf olur. Daha sonra diğer tarafta bundan etkilenerek çift taraflı kalp yetmezliği gelişebilir. Kanın kalbe giriş ve çıkışında yavaşlama olması nedeni ile vücutta bazı bölgelerde kan birikir. Ve bu duruma konjestif kalp yetmezliği denilir. Bu durumda olan hastalarda ayak bileklerinde, bacaklarında ve bazen de akciğerlerinde şişlikler olabilmektedir. Bunlar nedeni ile de nefes darlığı oluşur. Kalp yetmezliğinin kronik ve akut olmak üzere 2 alt türü bulunmaktadır.

    Kronik kalp yetmezliği: Kalp yetmezliği olan çoğu kişi kronik kalp yetmezliği grubundandır. Kronik kalp yetmezliğinde oluşan semptomlar sürekli olarak var olurlar ve zaman içerisinde herhangi bir gerileme ya da kaybolma görülmez.

    Akut Kalp Yetmezliği: Akut kalp yetmezliğinde ise semptomlar ani şekilde kendini gösterir ve yine aynı şekilde kaybolurlar. Bu duruma akut kalp yetmezliği adı verilmektedir. Akut kalp yetmezliği, kalp krizi geçirmiş olan kimselerde kriz sonrasında görülmektedir. Ve görülme nedeni ise genelde kalp kapakçıkları ile ilgili problemler olmaktadır.

    Kalp Yetmezliği Tedavi Şekilleri

    Kalp yetmezliği kronik bir süreçtir. Bu nedenle ömür boyu tedavi edilmesi gereken bir durumdur. Düzenli ve doğru tedavi ile hastaların hayat kalitesini düşürmeden hayatlarına devam etmeleri sağlanabilir. Kalp yetmezliğinde tedavinin amacı ani ölümlerin engellenmesi, hastaneye yatışa gerek kalınmaması ve yaşam süresinin uzaması şeklindedir. Bir diğer amaç ise hastalığın ilerlemesinin durdurulası ve mevcut sağlık durumunun korunmasıdır. Bu hastalıkta uygulanan tedaviler cerrahi operasyonlar ile ya da ilaçlar ile gerçekleştirilmektedir.

    Kalp yetmezliğine neden olan faktörler yüksek tansiyon, diyabet veya aritmi gibi hastalıklar ise ilk olarak bunlar için bir ilaç tedavisi uygulanır. İlaç tedavisinin yanında destek olarak hastadan yaşam şeklini ve beslenme alışkanlıklarını değiştirmesi istenmektedir. Kullanılan ilaçlar kalp fonksiyonlarının olması gerektiği gibi çalışmasına yaramaktadır. İlaç tedavisi kalp yetmezliğinde hangi evrede olunduğuna göre birkaç ilaç kombinasyonu yapılarakta olabilir. İlaç tedavisi dışında diğer tedavi seçeneği ise cerrahi işlemlerdir. Bu cerrahi işlemler kalp kapakçığı değişimi, stent ve balon uygulamaları, kalp pili yerleştirilmesi ve kalp naklidir. Bu operasyonların amacı ise kalbin yapısındaki bozukluğun giderilmesi ve hastalığın daha da kötüleşmesini evre atlamasını engellemektir.

    Kalp yetmezliği bazı durumlarda ölüm ile sonuçlanabilen ciddi bir hastalıktır. Bu hastalıkta erken teşhisin önemi çok büyüktür. Erken teşhis ile hastalığın ilerlemesi durdurulur, hastalığın sebep olacağı riskler ortadan kaldırılır ve günlük yaşam hasta için kolaylaştırılır. Teşhis sonrasında hastaların hayatlarına eskisinden daha özen göstermesi gerekmektedir. Doktorun tavsiyeleri dinlenmelidir. Sağlıklı bir hayat tarzına geçiş yapılmalıdır. Kalp yetmezliğine dair herhangi bir belirti taşınılıyor ise mutlaka doktora gidilmelidir. Belirti dışında da rutin olarak kalple ilgili doktor kontrollerine gidilmelidir. Kalp vücut için en önemli organlardan biri olduğundan, kalp ile ilgili bir sorun büyük ve ciddi problemlere yol açabilecektir.

     

     

    "Sayfa içeriği sadece bilgilendirme amaçlıdır, tanı ve tedavi için mutlaka doktorunuza başvurunuz."