Kalp Kapak Hastalıkları
Kardiyoloji

Kalp Kapak Hastalıkları

    Kalp Kapak Hastalıkları 

    Kalp kapak hastalıkları çeşitli gruplara ayrılmaktadır.

    Peki bu anlamda kapak hastalıklarının birbirinden farklı olmasının sebebi nedir? Pek çok türde olan kapağın aynı zamanda farklı türden olan hastalıkları da beraberinde getirdiği bilinmektedir. Hastanın hikâye ve fiziksel anlamdaki muayenesi neticesinde, temel sorunun kalbin hangi kısmında olduğunun belirlenmesi bu anlamda önem taşımaktadır. Sonrasında ise farklı testler ile bu tanıyı kesinleştirmenin mümkün olduğunun bilinmesi gerekmektedir.

    Hastanın özgeçmişi dinlendiği zaman genellikle hastada göğüs ağrıları ve nefes darlıkları gibi tipik komplikasyonlar geliştiği bilinmektedir. Aynı zamanda kişide egzersiz yaptığı sırada tipik zorlanmalar görülebilmektedir. Bunun yanı sıra ayak veya bacaklarda şişmeler ya da uzun süren öksürükler söz konusuysa dikkat edilmesinde büyük bir yarar vardır. Bu belirtilere tıp dilinde senkop adı verilen bayılmalar ile çarpıntılar da eşitlik etmektedir. Fiziksel muayenede kanın, kalpteki sağ kısımlarda toplanması ve tıp dilinde S3 ve S4 adı verilen kalp kapağındaki seslerin de önemi oldukça büyüktür. Bununla birlikte tansiyon konusu veya nabız konusundaki büyük farklılıklar da bizlere ciddi anlamda ipuçları vermektedir.

    Kapakçıklardaki Hastalıklar Nasıl Teşhis Edilir?

    Düzensiz şekillerde baş gösteren nabızdaki değişimler, primer nitelikteki kalp kapağı hastalıklarına dair önemli ipuçları vermektedir. Hayati öneme sahip olan kalbin dinlendiği esnada Maksimal impuls noktasının (PMI) olması gereken yerde var olup olmadığının kontrol edilmesi gerekmektedir. Bacak kısmı, yer çekimlerinden fazlaca etkilenen kısımları oluşturmaktadır. Bu anlamda örnek verilecek olunursa, ayaklarda ve ayak bileklerinde bir ödemin, var olup olmamasının incelenmesi büyük bir önem taşımaktadır. Bu komplikasyonların yanı sıra bazı türlerdeki kapak hastalığına benzer üfürümlerin olması da gözden kaçırılmaması gereken belirtilerdir. Üfürüm ile bahsedilen ise kanın kapaktaki türbülans yardımı ile geçmesi ve bunun sonucunda meydana gelmiş olan, normal nitelikte olmayan sesleri kapsamaktadır. Peki üfürümler bu doğrultuda nasıl duyulabilir? Bu tür üfürümlerin, steteskop yardımı ile duyulabildiği bilinmelidir. Sağ üst taraftaki sternal sınırlar, sol üst taraftaki sternal sınırlar, sol alt orta kısımdaki sternal sınır ve tıp dilindeki midklavüküler hatta olan beşinci interkostal aralıklarının dinlenmesi önemlidir.

    Kalp Kapak Hastalıklarında Hastaya Uygulanan Tanı Testleri Nelerdir ?

    Kalp kapak hastalıkları bazında sağ üst kısımdaki sternal sınırlar sıklıkla aort patolojilerine, sol üst sternal sınırlar ise pulmoner patolojileri göstermektedir. Ayrıca sol alt orta kısımdaki sternal sınırlar, aort patolojilerine veya tribüskitlere mitral bölgedekiler ise sıklıkla mitral kapaktaki patolojileri göstermektedir. Hastanın özgeçmişini dinleyip, fiziksel anlamdaki muayenelerinin tamamlanmasının ardından birtakım tanı testlerinin de yapılmış olması gerekmektedir. Peki hastaya uygulanan tanı testleri hangi tür testleri kapsamaktadır? Hasta hikayesi ile birlikte fiziksel muayenenin yapılmasının ardından bazı doktorların ‘EKG’ adı verilen Elektro Kardiyogramı isteyebilmesi mümkündür. Elektro Kardiyogram, kalpte var olan elektriksel aktiviteleri göstermekte. Bunun yanı sıra akciğer röntgenlerinin de uygulanışı diğer testler kapsamındadır. Doktorların bu anlamda Elektro Kardiyograma bakarak hastanın aritmilerini ve kalbinin yapısal anlamda daha da büyük veya kaslı olup olmadığını da söyleyebilme mümkündür. Öyle ki hastaların kalp krizi tanılarının da konulabilmesi mümkün hale gelmektedir.

    Kalp Kapak Hastalıklarında Kullanılan Yöntemler

    Akciğer röntgenleri ise kalbin büyüyüp büyümediğini, genişlemiş olup olmadığını belirleme konusunda yardımcıdır. Yalnız kalp silüetleri, torasik boşlukta %50'lik bir orandan daha büyük kısımlarda ise tıp dilindeki ismi ile Kardiyomegali yani kalbin büyümesi hakkında ipuçları vermektedir. Kardiyomegali diye tanımlanan kalbin büyümesi, tam anlamıyla kalp kapak hastalıklarının bir belirtisi olmasa da doktorun bu olasılığı da düşünmesi gerekmektedir.

    Kalp kapak hastalıklarının belirlenebilmesi için altın standartlar nedir?

    Bahsedilen bu altın standart, EKO adı verilen Ekokardiyografidir. Ekokardiyografi ise çalışan bir kalbin ses dalgalarıyla görüntülenmesi işlemini kapsamaktadır. Elektro kardiyografinin akışının bilinmesine, bu kan akışlarının doğru yönlerde olup olmadığının bilinmesine yardımcı olabilmek için bazı modlar da gerekmektedir. Bu yöntemle ilerde yapılabilecek ölçümler sonucunda kalp kapak hastalıklarının teşhisinde hastalığın hangi boyutta olduğunun belirlenebilmesi açısından önem taşımaktadır. Elektro Kardiyografi, bu anlamda en fazla yardımcı olabilecek konular dahilindedir. Elektro kardiyografinin sonuçsuz kaldığı olaylarda yani herhangi bir hastada meydana gelen kalp kapak hastalıklarının belirlenemediği esnada:

    - Nispeten daha girişimsel (İnvaziv) bir test Kardiyak Kateterizasyonlar yapılmaktadır. İnvaziv test olan kardiyak Kateterizasyonlar, kateter yani tel, yardımı ile hastanın kalbin sol tarafına ulaşılmaktadır. Kullanılmış olan kataterin üzerindeki basınç dönüştürücüler kalbin çeşitli odacıklarını ve kapaklardaki basınçları ölçmektedir. Bu ölçümler kapsamında belirlenen birtakım standart değerler mevcuttur. Bununla beraber hastadan alınmış olan ölçümler neticesinde bu standart değerler arasında yer alan farklar, kardiyoloji doktorlarına teşhiste yardımcı olan değerleri oluşturmaktadır. Bahsedilen tanısal yöntem, başarılı sonuçların verilmesine de yardımcı olmaktadır. Bu yöntem, diğer yöntemlere nazaran daha başarılı invaziv girişimleri kapsamaktadır. Ayrıca kalp kapak hastalıkları tanılarında sıklıkla başvurulan testler kapsamında yer almaktadır.

    Kalp Kapak Hastalıklarında Tedavi İşlemleri

    Kalp kapak hastalıkları teşhisi sonrasında bir diğer önemli etken de kalp kapak tedavileridir. Kapağın türüne göre tedavi yöntemleri farklı olsa da bu durumlarda sıklıkla ilaç tedavileri veya cerrahi tedaviler önerilen tedaviler kapsamındadır. İlaç tedavilerinin uygulandığı yöntemde:

    -Tüm hastalıkların birbirinden farklı olması düşünülürse bütün kalp kapak hastalarında olumlu sonuçlar verecek tek bir ilacın olmadığı bilinmelidir. İlaç tedavileriyle genelde ulaşılmak istenen şeyin, kalp fizyolojisini optimal hale getirmektir. Ve kalp kapak hastalığının daha da ilerlemesini önlemektir.

    Kalp Kapak Hastalıklarında Tedavi Yöntemleri 

    Kalp kapak hastalıkları kapsamında belirlenen başka tedavi yöntemi ise; açık kalp ameliyatlarıdır. Tam anlamıyla invazif bir ameliyat olan açık kalp ameliyatları, eski kapakların metalden yapılması veya biyoprostetik adı verilen bir kapakla değiştirilmesi süreçlerini kapsamaktadır. Biyoprostatik kapak denilen kapak, sıklıkla inek veya domuzun kalbini çepeçevre saran tabakaların kullanılmasıyla elde edilmektedir. Bu işlem sırasında kullanılmış olan kapakların bazı avantaj ve dezavantajları da bulunmakta.

    Günümüzde son yıllar itibari ile sıklıkla duyulan, Trans Katater Aort Kapak Replasmanı adı verilen (TAVI) yöntem mevcuttur. TAVI yöntemi, aort kapağına özel bir yöntem olsa da diğer kapaklara da yardımcı olan teknolojileri içermektedir. TAVI yönteminde de, yeniden femur aracılığıyla kalbe ulaşılması ve aort kapağa geçilmesi söz konusudur. Ve katater üzerinde konumlanmış kapak, eski kapakların üzerine bırakılmaktadır. Bu yöntemde, kesi işlemleri yapılmamış olduğu için kapak değişimleri gerektirecek esnada, nispeten daha az gelişmekte olan invazif bir tedavi kapsamında değerlendirilmektedir.

    Kalp Kapağı Hastalıklarında Ne Gibi Belirtiler Mevcuttur?

    Kalbe ait 4 tane kapak mevcuttur. Bun kapaklar, aort kapak, mitrar kapak, pulmoner kapaklar ve triküsbit denilen kapaklardır. Yani toplamda, 2 tanesi kalbin sağ tarafında, 2 tanesi de kalbin sol kısmında yer almakta. Sıklıkla kalbin sol tarafında yani temiz kanları pompalama görevindeki sol kapakçıda yer alan hastalıklar daha fazla görülebilmektedir. Ve bu anlamda yüksek basınç ile çalışması neticesinde daha fazla hastalıklar ile de karşılaşılması mümkündür. Buna istinaden her kapaktaki odanın aralarında, kanın akış hızını sağlayan ve kanın rahat geçmesini mümkün kılan kapakçıklar mevcuttur. Tüm oda aralarında karıncıkla kulakçık arasındaki kan akışının gerçekleşmesi esnasında, kanın geri gelmiş olduğu yere dönmemesi gerekmektedir. Peki bu anlamda neden sol tarafta kapakçık hastalıkları daha sık görülmekte? Bunun nedeni, kalbin sol tarafında yer alan kapakçıkların, yüksek basınca göre çalışmasıdır. Kalp kapakları, bu anlamda hayati bir öneme sahiptir. Hayati bir önem taşımasının yanı sıra kalbin normal fizyolojilerinin de düzgün çalışabilmesi açısından kapakların düzenli çalışabilmesi gerekmekte. Normalde bir kalbin, dakikada ortalama 60-100 defa arasında çalıştığının ve 1 dakika da ise yaklaşık bu kapakların 100 defa açılıp kapandığının bilinmesi gerekmektedir. Bu anlamda kapakların kusursuzca çalışması büyük bir önem teşkil etmekte.

    Kalp Kapak Hastalıklarında Belirtiler Nelerdir ?

    Kalp kapak hastalıkları belirtilerinde ise ne tür bir kalp kapağının tutulduğu ve kapakta meydana gelen problemlere göre değiştiği önem arz etmekte. Tipik komplikasyonlar bazında değerlendirilecek olunursa kalp kapak hastalıklarında olası belirtiler şu şekildedir:

    • Kalp kapak rahatsızlıkları dercesine göre oluşan nefes darlıkları. Nefes darlıkları, öncelikle efor testleri sonucunda belli olmaktadır. Kişinin önceden kolaylıkla yürüyebildiği yolu yürüyemez hale gelmesi
    • Uyurken zorlanmalar görülmesi
    • Kalp boşluklarının genişlemesi ile birlikte ortaya çıkabilecek kalp çarpıntısı şikâyetlerinin artması.
    • Efor testi sonucunda meydana gelebilecek bayılmalar.
    • Sağ tarafta yer alan kapaklarda vücut ödemleri daha erken görülebilirken, ödemler sol taraftaki kapaklarda ise daha geç görülebilmekte. Vücutta oluşan sıvı birikimleri, sıklıkla bacaklarda ortaya çıkarken ayak şişliklerine de sebebiyet vermekte.
    • Karında meydana gelen şişlikler.
    • Karaciğer büyümesi neticesinde, karnın sağ üst kısmında dolgunluk hisleri yaratması kalp kapak hastalıklarında ortaya çıkabilecek diğer belirtileri teşkil etmektedir.
    • Göğüs kısmında meydana gelen ağrılar
    • Ateş basma şikâyetleri.
    • Çarpıntı yaratan hisler.
    • Bilhassa merdivenler ve yokuş yukarı çıkılması esnasında yaşanan zorluklar.
    • Kişide bayılma hisleri de kalp kapak hastalıklarının tipik komplikasyonları arasında sayılmaktadır.

    Kalp Kapak Hastalıklarından Korunmanın Yolları Nelerdir?

    Kalp kapak rahatsızlıklarından korunabilmek için yapılması gerekenleri şu şekilde özetlemek mümkün:

    • Stresli mekanlardan olabildiğince uzak durulmasında büyük bir yarar vardır.
    • Düzenli yürüyüşlerin yapılmasının da kalp sağlığına olumlu etkiler yaratacağı bilinmelidir.
    • Özellikle vücutta ödeme sebebiyet verebilecek tuzun azaltılması gerekmekte.
    • Margarin gibi gıdaların tüketimlerinin azaltılması gerekmektedir. Margarin gibi gıdaların yerine nispeten daha düşük orandaki doymuş yağ içeren besinleri tüketmek gerekmekte.
    • Sodyum bakımından zengin olan besinlerin tüketilmesine özen gösterilmelidir.
    • Hipertansiyon adı verilen yüksek tansiyonun kontrol altına alınması kalp kapak rahatsızlıklarının kontrol altına alınması ile doğru orantılıdır.

    "Sayfa içeriği sadece bilgilendirme amaçlıdır, tanı ve tedavi için mutlaka doktorunuza başvurunuz."