Hipofiz Bezi Rahatsızlıkları
Beyin ve Sinir Cerrahisi

Hipofiz Bezi Rahatsızlıkları

    Hipofiz, 2 gözümüzün arkasında 0.8x0.8 mm. büyüklüğünde yer alan bir organdır. Zaman zaman da vücudun tüm endokrin fonksiyonların anası ve hemen onun üstünde yer alan hipotalamus ile ortak çalışan bir organdır.

    Peki hipofiz bezi, hangi organlarımızı ve hangi fonksiyonlarımızı kontrol etmektedir? Sırası ile gitmek gerekirse bunlardan bir tanesi üreme fonksiyonları (Kadınlarda yumurtalıklar, erkeklerde testisler).İkincisi, böbrek üstü bezleridir. Böbrek üstü bezleri, kortizol isimli hayati hormon salgılanmaktadır. Bunun kontrolü de yine hipofiz (ACTH) hormonunun kontrolündedir. Bir diğeri ise (TSH) tiroid hormonunun kontrolüdür. Büyüme hormonu ise vücuttaki özellikle çocukluk çağından erişkin yaşa kadar büyüme hızını kontrol eden büyüme hormonu, hipofizden salgılanmaktadır. Bir ileri kademe olan böbreklerden su atılımını kontrol eden ‘ADH’ isimli hormondur. Prolaktin, üreme fonksiyonu ile çok yakın bir ilişkisi bulunan hormonları kapsamaktadır. Mutluluk hormonu isminde olan bir başka hormon ise yine hipofiz bezinden salgılanmaktadır. Bu bağlamda hipofizden habersiz bir endokrin fonksiyon, hemen hemen yoktur.

    Peki buradan kaynaklanan bozukluklar nelerdir? Hormonun içerisinde adenomlar (kendi başına üreyen parçacıklar) ortaya çıkabilmektedir. Bunların en önemli özellikleri, eğer adenomlar göz sinirlerine baskı uygular ise göz fonksiyonlarında bozukluklar ve görme kayıpları oluşmaktadır. Bir diğer bası belirtileri, şiddetli baş ağrısıdır.

    Fonsksiyonları nelerdir? Fonksiyonları dendiğinde ‘Akromegali’ yani ellerin ve ayakların büyümesi. Eğer bu durum, ergenlik öncesinde başlamış ise çocukta çok uzun boy endeksi oluşmaktadır. Diğer bir sendrom ‘Cushing’ sendromudur. Bu durumda ise kilolu olan bireyler,  vücudunda şeker hastalığı olan, tansiyonu olan ve buna meyilli olan hastalar bu gruptadır. Buda ACTH hormonun fazla salınması ve böbrek üstü bezlerinin kortizol salgılaması ile meydana gelmektedir. Hipofiz bezi hormonlarında bahsedilen prolaktin hormonunun fazla salınması, üreme fonskiyonlarını baskılayan bir özelliktedir. Bu da üreme fonksiyonunun bozularak erkeklerde meme büyümesi (Jinekomasti) hastalığına yol açmaktadır. Kadınlarda ise her iki göğüsten süt gelmesi ve regl döneminin olmayışı gibi klinik tablolara yol açabilmektedir. Bu bulgular, hormonların aşırı salgılanması nedeni ile ortaya çıkan klinik bulguları oluşturmaktadır.

    Hormonların az çalışması ile hangi tip klinik bulgular yani hipofiz bezi rahatsızlıkları meydana gelmektedir? Hayati nitelik taşıyan fonksiyonlar (Kortizol, tiroid hormonları)dır. Bu hormonların azlığı ise ‘Surrenal Yetmezlik’ durumlarına yol açmaktadır. FSH ve LH isimli homonların yokluğu ise karşımıza erkek ve kadında üreme fonksiyonlarının bozulmasına yol açmaktadır. Böbrekten su tutulmasını kontrol eden ‘ADH’ isimli hormonunun olmaması ise halk arasında tabir edilen ‘Şekersiz Şeker’ (Diabete İnsibütüs) hastalığına yol açmaktadır.

    Hipofiz hormonu, önemli bir organ olmakla beraber vücudumuzdaki tüm endokrin fonksiyonlarını kontrol etmektedir. Peki tedaviler kapsamında neler uygulanmaktadır?. Eğer bası belirtilerine yol açmış Akromegali ve Cushing denilen hastalık gruplarında ilk müdahale, cerrahi müdahaledir. Diğer bir tedavi seçeneği ise ilaçlardır. İlaçların kullanılması neticesinde adenomlar frenlenebilmektedir. Akabinde yeterli olunmayan durumlarda ‘Gama Knife Radyoterapi’ ile adenomlar küçültülerek kontrol edilmesi sağlanmaktadır.

    Hipofiz Bezi Hastalıklarının Belirtileri Nelerdir?

    Hastalar, hormonel bozukluklara bağlı birtakım şikâyetler ile gelebilmektedir. Hipofiz bezi rahatsızlıkları sonucunda oluşan başlıca şikâyetler şunlardır:

    • El ve ayakta büyüme
    • Parmaklarda genişleme ve yüzde büyüme
    • Şeker hastalığı
    • Karaciğer yetmezliği
    • Adet düzensizliği
    • Kadınların her iki göğsünden süt gelmesi
    • Adet düzensizlikleri
    • Erkeklerde cinsel isteksizlik (Libido Kaybı)
    • Jinekomasti denilen göğüslerde büyüme
    • Cushing sendromu
    • Cildin incelmesi
    • Baş ağrısı ve görme bozuklukları gibi belirtiler meydana gelebilmektedir.

    Hipofiz Bezi Rahatsızlıkların Tedavisi

    Mikro adenomlarda ilaç tedavisi ve makro adenomlarda ise cerrahi tedaviye başvurulmaktadır. Hipofiz bezi tümörleri, çoğunlukla krem kıvamında ve akışkan olduğu için ameliyat ile kolaylıkla boşaltılabilmektedir. Tümör, önemli organlara yapışık durumda ve cerrahi olarak müdahale mümkün değil ise ‘Gama Knife’ tedavisi uygulanmaktadır.

    Hipofiz Bezi Rahatsızlıkları / Tümörleri Tekrar Eder Mi?

    Hipofiz bezi rahatsızlıkları tekrar edebilen cinstedir. Büyüme hormonu salgılayan adenomların nüksetme oranları yaklaşık %40 civarındadır. Prolaktinoma denilen adenomlar ilaç ile tedavi edilebildikleri için bu oran çok daha düşük seviyelerde olabilmektedir. Diğer hormonları salgılayan adenomlarında nüks oranları, %40’ın altında olmakla beraber yine de yüksek seviyelerde kabul edilmektedir. Fakat artık günümüzde ‘Gama knife’ denilen ışın tedavileri ile kalmış olan adenom parçaları yok edilebilmektedir. Bu nedenle günümüzde hipofiz adenomları şanslı konumdadır.

    Hipofiz Bezi Rahatsızlıklarında Gama Knife Radyoterapi Tedavisi

    Gama Knife, beyin dokusunun önceden belirlenmiş olan bölgesinin tedavisinde kullanılan bir yöntemdir. İsveçli beyin cerrahisi tarafından bulunan bu ışın tedavisi, kafatasını açmadan milimetrelik ışınlarla tedavi eden bir yöntemdir. Hipofiz bezi rahatsızlıkları tedavisinde uygulanan Gama Knife ışın tedavisinin klasik cerrahi yöntemlerden farkı, Gamma Knife tedavi yönteminde kafatasında kesi açılmamasıdır. Bunun yanı sıra hassas bir şekilde odaklanmış Gamma ışınlarıyla hastalıklı bölge tedavi edilmektedir. Gamma Knife tedavisi sırasında vücuda alınan radyasyon miktarı, diğer radyoterapi cihazlarından alınan radyasyon miktarının %1‘i kadardır.

    Gama Knife radyocerrahi yöntemi, aşağıda sıralan hastalıkların tedavisinde kullanılmaktadır:

    Metastatik beyin tümörleri

    Meningiom, Akustik Schwannoma

    Hipofiz bezi rahatsızlıkları –tümörleri

    Trigeminal Nevralji

    Artriovenöz Malformasyon

    Kranyal Sinir Schwannomları

    Astrositom

    Nazofarinks Karsinomu

    Glioblastom

    Hemanjioperisitom

    Hemangioblastom

    Kordoma

    Trigeminal Schwannoma

    Pineal bölge tümörleri

    Kafa Kemik Tümörleri

    Juvenil Anjiofibrom

    Kraniofaringiom

    Uveal Melanom

    Parkinson hastalığı

    Esansiyel Tremor

    Epilepsi

    Kronik Ağrı

    Kavernomlar

    İyi Huylu Beyin Tümörleri

    Fonksiyonel Hastalıklardır.

    Hipofiz Bezi Yetersizliği (Hipopituitarizm) Neden Olur?

    Hipofiz bezi, beyin tabanında yer alan ve birçok endokrin hormonunu kontrol eden bir bezdir. Hipofizel yetersizlik ise yani Hipopituitarizm, çeşitli derecelerde bu fonksiyonun bozulmasına verilen bir isimdir. Hipofiz bezi rahatsızlıkları oluşumuna sebebiyet veren yetersizlik dolayısı ile bu organların fonksiyonlarını etkilemektedir.

    Hipopiutarizm, bazı endokrin hormonların işlevlerini kaybetmelerine neden olmaktadır. Hipofiz bezinin yetersizliğine sebebiyet veren faktörler ise; hipofiz bezini birebir ilgilendiren nedenler en sık nedenlerdendir. Bunlardan da en sık olanı hipofiz bezinin tümörleri ve tümörlerin yaptığı bası sayılabilir. Gebelik sırasında hipofiz bezinin büyümesi ve kanlanması, damarsal hastalıklar gibi nedenler Hipopituitarizm’in nedenleri arasındadır.

    Hipofiz Bezi Rahatsızlıkları Sonucunda Gelişen Diabete İnsibitüs

    Halk arasında şekersiz şeker hastalığı olarak bilinen ‘Diabete İnsibütüs’ hastalığının  2 nedeni bulunmaktadır. Hastaların bazılarında beyinde yer alan hipotalamus bölgesinde ADH denilen yani vücutta su tutumasını sağlayan hormonlar yeteri kadar salgılanamamaktadır. Diğer hastalarda ise hormonun olmasına rağmen böbrekler var olan hormona cevap vermemektedir. Hipofiz bezi rahatsızlıkları sonucunda gelişen şekersiz şeker hastalığı, beyin ameliyatları ve kafa travmasından sonra gelişmektedir. Bazen de genetik faktörlerden kaynaklanmaktadır. Yaklaşık %25’inde ise bir neden bulunamamaktadır.

    Hipofiz Bezi Rahatsızlıkları İle İlişkilendirilen Hastalıklar

    • Hipofiz Tümörleri
    • Akromegali ( El-Ayak Büyümesi)
    • Hipofiz Yetmezliği ( Hipopituitarizm)
    • Cushing Sendromu hastalığı
    • Prolaktinoma
    • Diabete İnsibütüs (Şekersiz Şeker Hastalığı)

    Hipofiz Adenomları'nın Tedavisinde Kullanılan Radyoterapinin Yan Etkileri Nelerdir?

    Fraksiyone radyasyon ışınları tedavisi ve 'SRS', hipofiz adenom hastalar için tedavi kapsamında değerlendirilmektedir. Bunların içerisindeki 'Fraksiyone Radyasyon' tedavisi, hastalarda geçici olarak saç dökülmelerine , baş ağrılarına, yorgunluğa ve cilt eritemi olarak adlandırılan şikayetlere neden olabilmektedir.  Bunun yanı sıra ciddi yan etkiler olarak görme kaybına yol açabilmektedir.

    SRS ile hastada uyuşma, akut nitelikte etkiler, görülebilmektedir. SRT ve SRS tedavilerinde hastada yorgunluk ve baş ağrıları görülebilmektedir.

    Uzun vadeli yan etkiler arasında ise Hipopiütarizm ( Radyoterapi tedavisi uygulanan hastaların yarısında görülebilmektedir). Bunun dışında, vasküler komplikasyonlar gibi yan etkileri mevcuttur.

    "Sayfa içeriği sadece bilgilendirme amaçlıdır, tanı ve tedavi için mutlaka doktorunuza başvurunuz."

    Yazar Hakkında

    Tıbbi Yayın Kurulu

    Tıbbi Yayın Kurulu

    tarafından 03.11.2020 tarihinde onaylandı.

    İletişim Formu