Göz Kapağı Cerrahisi
Göz Hastalıkları

Göz Kapağı Cerrahisi

    Göz Kapağı Cerrahisi

    Göz kapağı cerrahisi yaparken, olağan bir norm, hem üst hem de alt göz kapaklarını aynı anda tedavi etmektir. Özellikle göz kapaklarındaki fazla deri ve kasları çıkarmak için sıklıkla yapılır. Öte yandan cerrahi işlemlerde yani gözleri çevreleyen dokuları büyütmek için de kullanılabilir.

    Yaşlanmanın ve yerçekiminin etkileri, sarkık göz kapakları ve zamanla gevşek hale gelen cilt dahil olmak üzere çeşitli insan özelliklerinde görülebilir. Bu nedenle gözün ve etrafındaki çevrenin değişme olasılığı vardır. Pek çok kişi zaman geçtikçe gözlerinde torbalanma, göz çevresinde halkalanma, göz renginde değişiklik, cilt gevşekliği ve çevresinde kırışıklıklar gibi endişeler yaşar.

    Göz Kapağı Neden Bozulur?

    Göz kapağı cerrahisi, kirlilik, güneşe uzun süre maruz kalma, doğal yaşlanma süreci gibi faktörlerin gözde ve çevresinde meydana gelen hasarları iyileştirebilen bir tekniktir. Bu sorunlar, uzun süre güneşte kalmaktan veya düzenli olarak yeterince uyumamaktan kaynaklanabilir.

    Göz kapağı ve hemen etrafındaki alan çok hassastır. Bu nedenle gerekli tüm tedaviler uzman tıp görevlileri tarafından yapılmalıdır. Tütün kullanımı ve aşırı alkol tüketimi, göz kapağı ve çevresindeki alan için zararlı olan koşullara katkıda bulunan iki alışkanlıktır. Başka bir deyişle, bu tür zararlı faaliyetler insanda yaşlanma sürecini hızlandırır. Bu özel senaryoda, çeşitli istenmeyen sonuçlara yol açar.

    Göz Kapağı Cerrahisi Kimlere Yapılmalıdır?

    Bu cerrahi prosedürler, gözlerinde önemli bir görme bozukluğu olan kişilerle uğraşırken gereklidir. Yaş veya cinsiyet şartı yoktur ve hiçbiri kararda bir faktör değildir. Bununla birlikte, profesyonellerin belirttiği tipik sınır yaşı 35'tir.

    Çünkü bu noktada gözleri çevreleyen ve dahil olmak üzere bölge şiddetli yaşlanma belirtileri göstermeye başlar. Bunun nedeni ise şiddetli yaşlanmanın bu noktada başlamasıdır. Göz kapağı cerrahisi, göz kapaklarının görünümünde yalnızca geçici iyileştirmeler sağlar.

    Bunun nedeni, cildin, bu fenomenin nedeni olan insan vücudunda meydana gelen doğal yaşlanma sürecine sürekli tepki vermesidir. Doğanın bu seyri, ilerlemesinde durdurulamaz. Tipik göz kapağı ameliyatından sonra hasta yedi ile on yıl arasında değişen bir pratik kullanım penceresine sahip olur. Birkaç farklı durumda, göz kapaklarının hemen ameliyat edilmesi esastır. Aşağıdakiler bu kategoriye giren bazı durumlardır:

    • Gözlerde yırtılma veya batma, örneğin göz kapağı uçlarının ve kirpiklerin ters çevrilmesiyle oluşabilen gözün şeffaf tabakasındaki bir yaranın belirtileridir. Gözde yırtılma veya batma, gözün şeffaf tabakasındaki bir lezyondan kaynaklanabilir. Hasta erken dönemde ameliyat olmazsa görme kaybı gibi olumsuz etkilerin ortaya çıkma olasılığı vardır. Bu nedenle her yaştan insanın erken müdahale programlarına katılması gerekmektedir.
    • Göz kapağının dış köşeleri içe doğru değil dışa doğru eğildiğinde gelişebilen düşük göz kapağı, düşük göz kapaklarının üretebileceği gözyaşının düzensiz dağılımına neden olabilir. Bu nedenle göz kapağı ameliyatı bu durumda mutlak bir ihtiyaçtır. Çünkü cerrahi müdahale yapılmasa bile kuruluk, kızarıklık, enfeksiyon gibi kronik göz sorunları ortaya çıkabilmektedir. Bu sorun zamanla giderek kötüleşir, bu da gözde kalıcı tahrişe ve geçmeyi reddeden enfeksiyonlara yol açar.
    • Yenidoğan bir bebek gözlerini açmakta zorlanıyorsa, muhtemelen göz kapaklarında bir sorun vardır. Cerrahi ameliyat yapılmazsa, bebeğin gözleri yavaş yavaş kapanacak ve görme yeteneğini kaybedecektir. Bu nedenle bir an önce önlem alınması gerekmektedir.

    Tüm bu istisnalara rağmen, göz kapağı ameliyatı yaşlı hastalarda görünümlerini iyileştirmek için hemen hemen her zaman yapılır. Öte yandan, diğer örneklerin aksine bu, hızlı hareket gerektiren bir acil durum olarak nitelendirilmemektedir.

    Göz Kapağı Cerrahisine Girmeden Önce Dikkat Edilmesi Gerekenler

    Göz kapağı, her zaman dikkat gerektiren hassas bir bölgedir. Durumun bu olmasından dolayı hem göz kapağı ameliyatı öncesi hem de sonrasında dikkat edilmesi gereken çok sayıda husus bulunmaktadır. Gerekli cerrahi tedavinin yapılabilmesi için kesi yapılması gerektiğinden kanama kaçınılmaz ve kaçınılmaz bir yan etkidir.

    Hastalar, ameliyata kadar geçen saatlerde kanlarını incelten herhangi bir vitamin veya ilaç kullanmaktan kaçınmalıdır, çünkü bu, problem olasılığını önemli ölçüde artırır. Bu işlem olması gerektiği gibi yapılmadığında ameliyathanede önemli miktarda kan kaybı yaşanabilir. Antibiyotikler, ameliyattan önceki günlerde kaçınılması gereken tek ilaç türüdür. Diğer örnekler arasında aspirin ve ibuprofen bulunur.

    Oküler plastik cerrahi öncesinde dikkat edilmesi gereken bir diğer faktör de hastanın tütün ürünleri ve sigarayı bırakmış olup olmadığıdır. Bu ilaçlar iyileşme sürecini engellediğinden, ameliyat olacak hastalara vermekten kaçınmak en iyisidir. Sonuç olarak iyileşme süreci önemli ölçüde engellenir ve önemli ölçüde daha uzun sürer. Ameliyat öncesinde, kullanmakta olduğunuz herhangi bir bitkisel tedavi prosedürünü veya uygulamasını kullanmayı da bırakmalısınız.

    Felç Göz Kapağını Etkileyebilir

    Göz kapaklarında soruna yol açabilecek tek şey yukarıdaki faktörler değildir. Göz kapağı ameliyatı, çok çeşitli potansiyel komplikasyonlar nedeniyle hasta için dayanılmaz derecede rahatsız edici olabilir. Alerjik hastalıklar da göz kapağını ve çevresini etkileyen durumlara neden olabilir.

    Göz kapağı sarkması hastaların yaşamlarını olumsuz yönde etkiler ve yaşayabilecekleri yaşam kalitesini düşürür. Göz güçlükleri, etkilenen gözde ağrı, bir gözde görme bozukluğu veya hiç görmeme ve yüzde genel olarak yorgun bir görünüm dahil olmak üzere çeşitli semptomlara ve yan etkilere neden olabilir.

    Bu bozukluk tipik olarak kalıtsal olmayan nedenlerle 40 yaşından sonra kendini gösterir. Bu sorun, yaş ve düzensiz beslenme ile daha da kötüleşir ve uzun vadede başarılı bir şekilde tedavi edilmesini çok zorlaştırır.

    Son zamanlarda sadece kadınlar arasında değil, erkekler arasında da bu cerrahi operasyonlara her iki cinsin de gösterdiği ilgide artış olmuştur. Neden? Niye? Çünkü göz çevresindeki endişe ve gerginlik sizi olduğunuzdan daha yaşlı gösterebilir. Bu kadar hassas bir süreçte göz kapağı ameliyatı konusunda deneyimli cerrahlar tarafından ameliyatın yapılması esastır.

    Göz Kapağı Cerrahisi Nasıl Uygulanır?

    Alt ve üst göz kapağı birbirinden izole edilerek cerrahi olarak tedavi edilir. Bunun birincil nedeni, alt ve üst göz kapağı arasındaki anatomik farklılıktır.

    1. Alt Göz Kapağı Cerrahisi

    Göz kırışıklığı gidermek için yapılan cerrahi, günümüzde uygulanan en yaygın yaşlanma karşıtı prosedürlerden biridir. Görünüşünden endişe duyan ve göz kapağı estetiği yaptırmayı düşünen kişiler bu konuyu ilgi çekici bulabilir.

    Gençlerin elmacık kemiklerine oturan yağ yastıkçıkları, zamanla esnekliğini kaybeder ve zaman geçtikçe yerini daha çukur bir görünüme bırakmaya başlar. Bu en açık şekilde yaşlı insanlarda görülebilir. Yüzünüzdeki çizgilerin hareket etmesi ve göz altı torbaları, bu senaryoda olmaktan kaynaklanabilecek ciddi olumsuz etkilerden sadece ikisidir.

    Bazı rahatsızlıkları önlemek için bazen alt göz kapağında ameliyat yapmak gerekir. Göz kapağı düşmesi sorunu hafifse ve askılama tekniği zaten ilerlemişse kesme uygulanabilir.

    1. Üst Göz Kapağı Cerrahisi

    Hastanın üst göz kapaklarındaki ameliyat onları önemli ölçüde zorlar. Tedavi nicel yaklaşımlar kullanılarak verildiğinden, bu modalite yüksek derecede ayrıntı düzeyine sahiptir. Burada açıklanan sayısız bozukluk, çeşitli metodolojiler kullanılarak tedavi edilir. Koşullara bağlı olarak üst göz kapağı ameliyatı gerekli olabilir. En kapsamlı uygulamalar bu kategoriye giren göz cerrahisinde görülebilir.

    Yaşa Bağlı Göz Kapağı Değişiklikleri

    Göz kapaklarında sarkma, bazen yaşlanmanın da beraberinde getirebileceği sık görülen bir sorundur ve göz kapağı ameliyatı tartışılırken ele alınması gereken bir sorundur. Çoğu durumda, bir kişinin genleri önemli bir rol oynayacaktır. Bu rahatsızlık, cerrahi müdahale gerektiren diğer rahatsızlıklarla karşılaştırıldığında, kozmetik kaygılara biraz daha dikkat edilmesini gerektirir.

    "Sayfa içeriği sadece bilgilendirme amaçlıdır, tanı ve tedavi için mutlaka doktorunuza başvurunuz."

    Yazar Hakkında

    Tıbbi Yayın Kurulu

    Tıbbi Yayın Kurulu

    tarafından 16.09.2022 tarihinde onaylandı.

    İletişim Formu