Çocuklarda İdrar Kaçırma
Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları

Çocuklarda İdrar Kaçırma

    Gece veya gündüz vakitlerinde kendini gösteren istem dışı çocuklarda idrar kaçırma rahatsızlığına tıp dilinde Enürezis noktürna (EN) denilmektedir. Küçük çocuklarda kendini en çok gösteren boşaltım sistemi hastalığı olarak bilinmektedir. Çocuklara 2-4 yaş arasında aileler tarafından tuvalete gitme alışkanlığı kazandırılır. Herhangi bir sorunu olmayan çocukların mesaneleri 2-4 yaş grubunda gelişme gösterir. Gelişen mesane ile birlikte ailelerinde çabalarıyla bu yaşlarda çocuklara tuvalet bilinci kazandırılabilir ve çocukların altını ıslatma sorunu ortadan kaldırılabilir. Fakat bazı çocuklarda bu durum gecikme gösterebilmektedir. Mesane gelişimindeki herhangi bir gecikme çocuğun altını ıslatmasına sebep olabilmektedir. Yaşın büyümesi ile hızla gelişen mesane sayesinde yaş geçtikçe çocuklarda bu durum azalmaktadır. Enürezis noktürna sorununun çeşitli sebepleri olmakla beraber tedavisi de bulunmaktadır.

    İdrar Kaçırma Sebepleri

    Çocuklarda idrar kaçırma sebepleri kişiden kişiye değişiklik göstermektedir. Bu rahatsızlığın sebebi fizyolojik nedenler olduğu gibi psikolojik olma ihtimali de yüksektir. Bu nedenler şu şekildedir:

    Çocuklarda sıvı alımının fazla olması en önemli sebeplerden birisidir. Çok fazla içecek tüketen çocuk kendini tutamayıp altını ıslatabilmektedir. Gazlı içecek kullanımı da bu sorunu doğurabilir. Çocuklar için zararlı olan gazlı içeceklerin çok fazla tüketilmemesi önerilmektedir. Aksi takdirde mesaneyi zorlayacak bir eğilim göstererek çocuğun altını ıslatmasına sebep olabilmektedir. İdrar yolu enfeksiyonları bu sorunun bir diğer önemli sebebidir. Bu rahatsızlığı yaşayan çocuklarda çok fazla görülen bir etkendir. Herhangi bir sebepten kapılan idrar yolu enfeksiyonu boşaltım sisteminde aksamalara sebep olabilir ve çocuklarda idrar kaçırma gerçekleşmektedir.

    *Çocuğun mesane kaslarının henüz yeteri derecede gelişmemiş olması.

    *İdrar yollarında veya böbreklerdeki herhangi bir sorun olması.

    *Aşırı hareket sonucunda çok yorgun bir şekilde bitkin düşerek uyuyan çocuklarda da görülmektedir.

    *Şeker hastalığı (diyabet) olan çocuklarda sıkça görülen bir sorundur.

    *Çocuk uyurken vücudunun gerekli miktarda antidiüretik hormonu (ADH) salgılayamaması.

    *Mesanenin olması gerektiğinden daha küçük olması veya aktif mesane sendromu da önemli sebeplerdendir.

    *Tıkayıcı uyku apnesi hastalığı ve çocuğun uykudayken mesanesinin dolu olduğunu anlayamayacak derecede ağır bir şekilde uyuması.

    Kabızlık idrar tutamama sebeplerinden biridir. Kabızlık çocuğun mesanesi üzerinde baskı oluşturur ve idrarını kaçırmasına sebep olur. Yanlış ve düzensiz beslenme sonucu oluşan bir kabızlık durumunda çocuğun altını ıslatma sorunu ortaya çıkabilmektedir. Çocukların idrar tutamama sorununda neden olarak gösterilen bu fizyolojik etkenlerin yanında bir bu kadar önemli olan psikolojik etkenler de bulunmaktadır. Bu psikolojik etkenler şu şekildedir:

    • Herhangi bir sebepten strese maruz kalan çocuklarda idrar kaçırma eğilimi görülür. Çok küçük yaşlarda büyük kaygılar yaşanması da buna örnek verilebilir.
    • Aile içerisinde anne babanın ilgisizliği, sürekli yaşanan bir tartışma ortamı, aileye yeni bir kardeş katılması da bu sorunun önemli psikolojik sebeplerindendir.
    • Okul değiştiren çocukların da eski ortamlarına özlem ve yeni girilen ortama çektikleri yabancılık çocuğun psikolojisi üzerinde çeşitli sorunlar oluşturmakta ve bu durum baş göstermektedir.
    • Duygusal olayların üst üste gelmesi, ailede bir kaza yaşanması veya aile bireylerinden birini kaybetme de bu durumun sebeplerindendir.
    • Ailelerin tuvalet alışkanlığı kazandırma esnasında çocuğun üzerinde çok fazla baskı kurması idrar kaçırmanın ortaya çıkmasına sebep olabilmektedir. Bu nedenlerle beraber çocukta dikkat bozukluğu ve aşırı hiperaktiflik sonucunda enürezis noktürna görülebilmektedir.

    Enürezis Noktürna Belirtileri

    Çok bir belirtisi olmayan çocuklarda idrar kaçırma sorunu, çocuğun gece veya gündüz yanlışlıkla altını ıslatması ile anlaşılabilmektedir. Ancak idrarını tutamama sorunu çok daha büyük hastalıkların belirtisi olabilmektedir. Bu sebeple bu sorunun görüldüğü çocuklarda hızlı bir şekilde gerekli tıbbi ekibe başvurarak tedaviye başlanması önerilmektedir.

    İdrar Kaçırma Hastalığa Tanı Koyma

    Çocuklarda idrar kaçırma sorunu diğer birçok hastalık gibi fizyolojik ve psikolojik sorunların yanında genetik olma ihtimali de yüksektir. Geceleri altını ıslatan çocukların %90-95’i fizyolojik sebeplerden altını ıslatmaktadır. Şeker hastalığından bu sorunu yaşayan çocukların oranı %2-3’lük bir kısımda yer almaktadır. Fakat genetik hastalıklar da çok büyük bir orandır. Çocuğun anne veya babasından birisinde bu rahatsızlık varsa çocukta da ortaya çıkması %45 oranında muhtemeldir. Anne ve babanın ikisinde de varsa bu sorunun görülme oranı %77 olmuştur. Bu oranların gösterdiği gibi sorunun temelinde genetik problemler yatmaktadır. Çocuklarda İdrar kaçırma sorunu çok büyük bir kesimde görülmektedir. Mesane kontrolünün çabuk gelişmemesi de büyük bir etkendir. Mesane kontrolü kız çocuklarında erkeklere göre daha erken gelişmektedir. Bunun sonucunda bu sorun erkeklerde daha çok görülmektedir. Doktorlar idrar kaçırma sorununu çözerken hastalardan bazı sorulara cevap almak isterler. İşeme ve dışkılama zamanlarının bilinmesi tanı koymada etkilidir.

    -Çocuğun anne veya babasından birinden çocuklukta idrar kaçırma durumu olup olmaması,

    -Çocuğun gün içerisinde aldığı içecek miktarı,

    -Çocuğun psikolojik durumunun analizi,

    -İşeme durumunda mesanede ağrı veya yanmanın olup olmadığı,

    -Çocuğun uyku durumunun anlaşılması önemlidir,

    Hastalığa doğru bir tanı konulması için çocuğun işeme alışkanlığı kontrol altında tutularak bir çizelge oluşturulmalı ve doktor bu alışkanlıklara göre bir fikir sahibi olmaktadır. Tutulacak bu çizelgeyle beraber fiziksel muayeneler de yapılmalıdır. Yapılacak olan kan ve idrar testleri ile beraber hem çocuklarda idrar kaçırma sorunu anlaşılabilecek hem de diyabet gibi diğer hastalıklar da ortaya çıkacaktır. Enürezis noktürnaya tanı konulması için gündüz altını ıslatan çocuklar için başka testler de yapılabilir. Üroflovmetri, ultrasonografi, sistoretrogramın yanında nörolojik bir problem olduğu düşünülürse magnetik rezonans (MR) çekimi de yapılabilir. Dışkılamadan sonra kalan miktarın ölçülmesi ve mesane duvar kalınlığı da kontrol edilerek bir tanı koyma yoluna gidilebilir.

    Çocuklarda İdrar Kaçırma Hastalığın Tedavi Yöntemleri

    Çocuklarda idrar kaçırma sorununda tedavi yöntemleri çoğunlukla aileler tarafından çocuğun günlük alışkanlıklarını değiştirerek ve bir düzen oluşturarak yapılmalıdır. Bu düzenler yapılırken ailelere büyük görev ve sorumluluklar düşmektedir. Bu sorumlukların başında sabırlı olmak, çocuğu suçlayıcı tavırlardan kaçınmak ve çocuğu azarlamamak gelir. Çocuğa bu sorunun geçici olduğu ve sabır ve düzenli bir yaşayışla geçebileceği hatırlatılmalıdır. Titizlikte aşırıya kaçılmamalıdır. Aksi halde çocuk kendini suçlayıp daha kötü duruma düşebilir. Bu destekleyici tavırların yanında çocuğa gece verilen sulu içecek miktarının düşürülmesi de gerekmektedir. Gündüz de verilen içecek miktarı bir kurala ve süreye bağlı olarak verilmelidir. Gece yatmadan iki saat önce çocuğun sıvı tüketimini sonlandırması gerekmektedir. Kafein ve gazlı içecekler kullanılmamalıdır. Kızartılmış yağlı yemeklerde ya hiç verilmemeli ya da en aza indirgenmelidir. Çocuk uyumadan önce kesinlikle tuvalete çıkarılmalı ve rahat bir şekilde uyuması sağlanmalıdır. Gıda boyalı yiyecekler de sorun oluşturabileceklerinden verilmemeye çalışılmalıdır. Çocuğun anne veya babası tarafından gece bir kez bir saat belirlenerek tuvalete çıkarılması önemlidir. Gündüz vakti ortalama iki saatte bir kez tuvalete gitme alışkanlığı ve okulda da en az iki arada bir gitme alışkanlığı kazandırılmalıdır. Her gün en az bir kez düzenli olarak büyük tuvaletini yaparak kabızlık sorununun önüne geçilmelidir. Çocuğun kullandığı tuvalet kesinlikle ya oturak ya da klozet şeklinde olmalıdır. Çocuğun işeme durumundaki rahatlığı için ayaklarının altına bir destek konarak klozette rahat olması sağlanmalıdır. Birçok idrar yolu enfeksiyonunun sebebi olan kurulanmama sorunu bu hastalıkta da önemlidir. İşeme veya dışkılama sona erdikten sonra çocuk kesinlikle kurulanmalı ve böylece olası hastalıkların önüne geçilmelidir.

    İdrar Kaçırmada İlaç Kullanımı ve Alarm Tedavisi

    Yapılan bu müdahaleler işe yaramadığında ve altını ıslatma sorunu devam ettiğinde başka tedavi yöntemlerine geçilmelidir.  Bunlar ilaç kullanımı ve alarm tedavisidir. Alarm tedavisinin temel amacı çocuk altını ıslattığında o şekilde hiçbir şey hissetmeden uykuya devam etmesinin önüne geçilmesidir. Bu yöntemle çocuklarda idrar kaçırma sırasında alarm çalacak ve çocuk uyanarak durumdan haberdar olacaktır. Bu yöntem 3 ay sürdürülmelidir. %70-80’lik bir iyileşme oranı görülmektedir. Ancak bu tedavi sadece 8 yaşını doldurmuş çocuklara uygulanabilmektedir. Ancak alarm tedavisinden sonra tekrar bu soruna geri dönen %10’luk bir kesim bulunmaktadır. Yani bu tedaviden de sonuç alınmaz ise son olarak ilaç tedavisine gidilmelidir. Doktorun çocuğun yaşı ve bünyesine göre verdiği ilaçlar sayesinde idrar torbasının büyümesi sağlanır. Çocuğun isteği dışı kasılan idrar torbası bu ilaçlar sayesinde rahatlar ve bu sorunun görülme sıklığı azalır. Her ilaçta olduğu gibi bu ilaçlarda da yan etkiler görülmektedir. En sık görülenler; ağız kuruluğu, ateşlenme, yüz kızarıklığı, görme yetisinde bulanıklık, sinirlenme durumu ve eğitim başarılarının düşmesidir. Bu yan etkiler de göz önünde bulundurulduğunda önceki tedaviler velilere daha cazip gelmektedir.

    Çocuklarda idrar kaçırma sorunu için belirli bir yaştan sonra utanmaya ve içine kapanık olmaya eğilim gösterirler. Ailelerin bu durumlarda çocuklarını rahatlatmaları veya gerekirse psikolojik destek almaları gerekmektedir. Her defasında bunun geçici bir sorun olduğu çocuğa hatırlatılmalı ve çocuk rahatlatılmalıdır. Böylece hastalığın tedavisinde daha kısa sürede çözüme ulaşılabilecektir.

     

    "Sayfa içeriği sadece bilgilendirme amaçlıdır, tanı ve tedavi için mutlaka doktorunuza başvurunuz."

    Yazar Hakkında

    Tıbbi Yayın Kurulu

    Tıbbi Yayın Kurulu

    tarafından 08.05.2021 tarihinde onaylandı.

    İletişim Formu