Çok Uyuma Hastalığı: Hipersomnia
Uyku Laboratuvarı

Çok Uyuma Hastalığı: Hipersomnia

    Uyku Nedir?

    Uyku, canlıların günlük aktivitelerini gerçekleştirmek üzere enerji kazanmak adına gerçekleştirdiği bir dinlenme halidir. Dolayısıyla tüm canlıların uykuya ihtiyacı vardır. Yeterli uyku almamak zararlıdır: dikkat dağınıklığı, unutkanlık ve ve asabiyete sebep verir. Aynı şekilde fazla uyku alınması durumunda da yorgunluk ve sersemlik hali hissedilebilir. Uyku kişinin ruh hali ile bağlantılıdır. Bu nedenle fazla ya da az uyumanın nedeni psikolojik olabilir.

    Uykunun Önemi

    Kaliteli ve düzenli bir uykuyla birlikte:

    • Stres kontrolü sağlanır,
    • Hafıza güçlenir, dikkat dağınıklığı riski azalır,
    • Bağışıklık sistemi güçlenir, sık hastalanma önlenir,
    • Protein sentezi artar,
    • Büyüme hormonu salgılanır
    • Solunum, dolaşım ve iskelet sistemi faaliyetleri revize edilir,
    • Depresyon riski azalır

    Kaç Saat Uyumalıyız?

    • Bebekler: 12-15 saat
    • Çocuklar: 9-11
    • Yetişkinler: 7-9 saat
    • Yaşlılar: 7-8 saat

    Çok Uyuma Hastalığı: Hipersomnia

    Hipersomnia ya da hipersomnolens, yaş aralığına göre kişinin yeterli miktarda uyku almasına rağmen kendini yorgun ve halsiz hissetmesi buna bağlı gün içerisinde uyku atakları geçirmesine sebep veren nörolojik bir hastalıktır. Hipersomnia hastaları, gece boyunca deliksiz ve en az 7 saat uyusalar dahi gün içerisinde gelişen uyku halini kontrol edemez ve yoğun bir uyuma isteğiyle karşı karşıya kalırlar. Buna bağlı olarak günlük hayattaki aktiviteleri yapmak neredeyse imkânsız bir hale gelir. Bu durum kişinin iş, eğitim ve özel hayatını olumsuz etkiler. Rutin işlerle başa çıkamayan kişiler, kendilerini yetersiz hissedebilir ya da aşırı uyuma ihtiyacı çektikleri için toplumdan soyutlanabilirler. Bu tür ihtimaller göz önünde bulundurulduğunda hastanın psikolojik açıdan kötü etkilenmesi kaçınılmazdır. Hem fiziksel hem de ruhsal olarak insanların hayat kalitesini bozan hipersomnia üç şekilde nüksedebilir. Bunlar:

    1. Narkolepsi:  Genellikle 20li yaşlarda cinsiyet ayrımı gözetmeksizin insanları etkileyen bir tür uyku bozukluğudur. Tıpta nedeni kesin olarak çözülmemiştir fakat REM uykusunu düzenleyen bir nörokimyasal olan hiproketinin az salgılanması durumunda bu hastalığın ortaya çıktığı öngörülmektedir. Narkolepsi, kişilerin uyku atağı geçirmesine hatta halüsinasyon görmesine sebebiyet vermektedir. Bu hipnogojik halüsinasyonlar, uykuya dalış ve uyanış esnalarında görülen, kabusa benzeyen fakat kişinin gördüklerini tamamen gerçek sandığı bir durumdur. Hastaların semptomları günden güne artar ve uyku paralizisi yaşarlar. Bu kişinin uyanma esnasında kısa süreli konuşma kabiliyetini yitirmesi ya da hareket edememesi durumudur. Tamamen nörolojik sistemi etkisi altına alan bu hastalık, kişiyi fiziksel ve ruhsal olarak büyük bir hasara uğratır ve tedavi edilmediği takdirde katapleksiye sebep olur. Katapleksi, kişinin bilincini kaybetmeksizin, birdenbire yere düşmesine yol açan, aniden gelişen bir kas parezisidir. Aniden gelişen üzüntü, sevinç veya korku gibi duygu durumlarıyla birlikte gözlenir.
    2. İdiopatik Hipersomnia: Genellikle 25 yaşından önce başlar ve kronik olarak seyreder. İdiopatik tür hipersomnia olan hastalar, geceleri gerektiğinden fazla uyumaktadır. Bu uyku, fazla olmasına rağmen dinlendirici olmaktan uzaktır hatta kişinin uyandığında kendisini daha yorgun hissetmesine sebep olur. Hastalar bu yorgunlukla beraber, gece ne kadar çok uyumuş olsalar dahi gün içinde yeniden uyuma ihtiyacı duyarlar.
    3. Periyodik (Kleine-Levine Sendromu): Genellikle genç yaştaki erkeklerde görülür. Etiyopatogenezi çözülememiştir fakat hastalık kendini gelişen mental bozukluklar, hiperfaji ve hiperseksüalite gibi davranış bozuklukları ile karakterize eder. Aşırı uyuma isteğine sebep olan bu hastalık yılda birkaç kez tekrar eder. Sendrom, ataklar halinde seyreder ve 2-3 hafta içerisinde kaybolur.

     Hipersomnia Belirtileri Nelerdir?

    Hipersomnia, bazı ağır ilaçların kullanımıyla birlikte ya da ilaç bağımlılığına bağlı olarak gelişebilir. Bunun yanı sıra alkol bağımlılığının olumsuz bir etkisiyle meydana gelebilir. Genetik olarak aktarılmış da olabilir ancak bir ebeveynin bu bozukluğu aktarma riski yaklaşık yüzde 1 civarındadır. Fakat kişinin ailesinde narkolepsi hastası varsa, o bireyin narkolepsi olma riski 20 ila 40 kat daha yüksektir. Hipersomnia, bazı durumlarda iyi ya da kötü huylu tümöre bağlı ya da kaza anında geçirilen şiddetli kafa travmaları sonucu da gelişebilir. Bunun yanı sıra kişinin psikolojik durumuna bağlı yaşanması da olasıdır. Majör depresyon, anksiyete (kaygı) gibi duygu durum bozuklukları hipersomnia riskini artırır.

    Çok Uyuma Hastalığı Teşhisi 

    Hastalığın teşhis edilmesinde: Kişinin hayat öyküsünün incelenmesi, herhangi bir psikolojik rahatsızlığın olup olmadığının kontrol edilmesi, alkol ya da madde bağımlılığı gibi durumların varlığından haberdar olunması, hastanın genetik risk faktörü taşıyıp taşımadığının araştırılması gerekmektedir. Kesin tanı için üç çeşit test yapılabilir:

    1. Bunlardan biri uzman doktorların hastayı bir gün uyku merkezinde müşahede altında tutarak uykusunu gözlemlenmesidir. Hastanın semptomları ve uyku saati, uyku düzeni, hangi saat aralıklarında uyuduğuna bağlı Epworth Uykululuk Ölçeği yapılmasıdır.
    2. Polisomnografi testi: Hastanın kafasına bağlanan elektrotlar sayesinde hastanın uyku sırasında beyin sinyallerini kontrol eder. Bu testin amacı hastanın elektriksel aktivite değerlerini, kalbin elektriksel aktivite seviyelerini ve elektromiyogram yani kasların elektriksel aktivite değerlerini ölçmektir. Aynı zamanda bireyin solunum değerleri de ölçülür.
    3. Çoklu uyku gecikme testi: Hastanın gün boyunca uykuya dalma süresini sıklığını saptar. Birkaç saat fark arayla kişinin uyuması istenir. Uzmanlar bununla birlikte hastanın uyku düzenini çıkartır.
       

    Çok Uyuma Hastalığı Tedavisi

    Hastalığın kesin bir çözümü yoktur, kronik olarak seyreder. Genel olarak hastaların yaşam tarzı değişikliği sağlanır. Bunun dışında herhangi bir ilaç tedavisi yapılmaz ama semptomları hafifletme yöntemi, hastaların bulgularının sebebine göre değişkenlik göstermektedir. Eğer depresyon, anksiyete veya bipolar gibi duygu durum bozukluklarından dolayı gelişmiş ise uygun bir psikolojik tedavi ve antidepresan kullanımıyla bu sebep ortadan kaldırılır. Kişi ağır bir ilaç kullanıyorsa, hipersomnia yan etkisi görüldükten sonra doktoruyla görüşüp ilaç dozajını yeniden planlar. İlaç bağımlılığı gibi bir durum söz konusuysa, önce hangi ilacın kullanıldığı saptanır daha sonra psikiyatri yardımıyla bu bağımlılık hali sonlanır.

    Alkol ya da madde bağımlılığı sebebiyle gelişirse, hasta psikiyatr tarafından tedavi görür ve bu bağımlılıklar sonlandırılır. Alerji ve soğuk algınlığı tedavisinde kullanılan ilaçlar hipersomniayı tetikleyebilir bu nedenle çok gerekmediği sürece kullanılmamalıdır. Genel olarak bir tedavisi ya da ilacı bulunmayan bu hastalık ancak hastaların günlük yaşamını düzenlemesi ve psikolojik açıdan kendilerini güçlendirmeleriyle hafif seyreder. Kişi bu tür bir çaba içindeyken çevresinden de destek görme ihtiyacı duyar.

    Stres faktörünün azaltılması ve sağlıklı, mutlu ilişkiler kurmak hastanın ruh halini etkiler dolayısıyla kendini daha iyi hissetmesine ve duygu durum bozukluklarından uzaklaşmasına yardımcı olur. Ayrıca hastalar, semptomları hafifletmek için düzenli egzersiz yapabilirler. Bununla birlikte gece uyumaları daha kolay hale gelir ve kendilerini gün içinde daha zinde hissedebilirler. Böylece hastanın gün içinde uyku nöbeti geçirme riski en aza indirilir ve kişinin yaşam kalitesinin artması sağlanır.
     

    "Sayfa içeriği sadece bilgilendirme amaçlıdır, tanı ve tedavi için mutlaka doktorunuza başvurunuz."