Çocuklarda Uyku Bozuklukları ( Parasomnia )
Uyku Laboratuvarı

Çocuklarda Uyku Bozuklukları ( Parasomnia )

    Uyku; çocukların fiziksel ve psikolojik gelişimi açısından önemli bir yere sahiptir. 2 yaşına kadar ortalama uyku süresi 14 saat iken, 2 yaşından sonra 5 yaşına kadar ortalama 11 ile 13 saattir. Okul çağına gelmiş çocukların ise en az ihtiyaç duyduğu uyku 10-11 saattir.

    Çocukluk Uyku Bozuklukları; uykuya geçiş sürecinde zorluk, uykunun bölünmesi (sürdürememe), gündüz uyuklama veya sürekli uyuklama şeklinde ortaya çıkabilir.

    UYKU BOZUKLUKLARININ NEDENLERİ

    Çocuklarda uykusuzluğun nedenleri arasında; astım,kolik sancılar, reflü, otizm, gece beslenme, diş çıkarma, uyku apnesi, dikkat eksikliği, obezite, hiperaktivite bozukluğu, akut üst solunum yolu enfeksiyonları, aile içi sorunlar, çocukta zor mizaç olarak sıralayabiliriz.

    Uyku sorunları dönemine göre farklı türlerde ortaya çıkabilmekle beraber, sıklıkla ilk 2 yılda görülmektedir. 5'nci aya kadar olan süreçte kolik sancılar, yetersiz beslenme gibi sebeplerle uykunun bölünmesi gerçekleşirken; daha sonra ise yoğun olarak uykuya dalma ve sürdürmede güçlük yaşanmaktadır.

    Bu ve buna benzer uyku problemi olan çocuklarda önemli bir sebep veya hastalık olabileceği akla gelmelidir. Özellikle uykunun bölünmesi problemi veya uykudan uyandıran ağrılarda daha dikkatli olunmalıdır. Böyle durumlarda anne-babanın çocuklarını takip etmesi ve mutlaka uzman bir hekime başvurması gerekir.

    UYKU BOZUKLUKLARIN ÇOCUKLAR ÜZERİNDEKİ ETKİLERİ

    Çocukluk Uyku Bozuklukları; fiziksel olarak sakarlık ve kazalara, davranış bozukluklarına, duygusal sorunlar, hafıza ve öğrenme zorlukları, akademik sorunlar gibi etkilere sebebiyet vermektedir. Bunun dışında çabuk sinirlenebilir ve ani ruh değişimleri yaşayabilir, bu da genç yaşta ya da yetişkinliğe eriştiğinde depresyon yaşama potansiyelini artıracaktır.

    DÜZENLİ BİR UYKU İÇİN;

    • Çocuğun kendine ait özel bir odası olmalı ve kendi yatağında uyumalıdır.
    • Çocuk uyumadan önce en sevdiği oyuncağı ve battaniyesini alabilir, masal ninni ya da çocuğun hoşuna giden bir şarkı söylenebilir.
    • Odanın oldukça sakin olması ve loş olması aynı zamanda dikkatini çekebilecek ses veya görüntü olmaması önemlidir.
    • Her gün aynı saatte yatıp aynı saatte kalkması gerekir ki uykuya dalmasını kolaylaştıracaktır.
    • En ufak seslenmede yanına gidilmemeli, odanın hemen dışında durarak onunla konuşulmalıdır.
    • Gece uyanmalarında yanına hemen gidilmeli, sürekli onun yanında olduğunuzu hissettirmeli ve güven aşılanmalı. Bunu yaparken çocuğu yanına almamalı ancak onu sakinleştirip uyuması için destek olunmalıdır.

     UYKU ALIŞKANLIĞININ KAZANDIRILMASI İLE İLGİLİ ÖNERİLER

    Ebeveynlerin bu konuda fikir birliği sağlaması, kararlı ve tutarlı olması önemlidir. Çocuk başta tek başına yatmak istemeyebilir ya da uyumak istemeyebilir. Bu süreçte anne-baba fevri davranmamalı, panik yapmadan özverili bir duruş sergilemelidir. Uyku düzeni konusunda çocuklar ebeveynlerini rol model alırlar. Eğer anne ve baba geç saatte uyuyorsa; çocuk bunu algılamaya başladığı zaman, bir süre sonra kendisi de geç uyuma eğilimi gösterecektir. Çocuk uyku saatinde belirtildiği gibi yatağına götürülmeli eğer uyumakta direniyorsa, uykuya dalana kadar yanında beklenmelidir. Ilık bir banyo da yatmadan önce aldırılması çocuğun uyuması için yardımcı nitelikte bir unsur olabilir. Çocukla kaliteli zaman geçirmek bu alışkanlığın kazanılmasında rol oynayacaktır. Bunlar dışında anneye alışıksa ve eğer zamanla giderek bu alışkanlık bozulmaya başladıysa, kaygı ve strese yol açtığı için daha farklı bir yöntem uygulamak durumunda kalabilir.

    GECE TERÖRÜ NEDİR ?

    Parasomnia olarak da bilinen gece terörü hastalığı Çocukluk Uyku Bozuklukları arasında sıralayabileceğimiz rahatsızlıklarda önemli bir yere sahiptir. Bu hastalığın belirtileri karakteristiktir ve her atak birbirini izleyen benzer tepkilere yol açar. Çocuk aniden korkuyla, ağlayarak uyanabilir, çığlık atabilir. Bunun devamı olarak bağırmalar yerini iniltilere bırakır ve korku nedeniyle nefes alıp verme sıklaşır, terleme görülebilir. Bu sebeple de çocuk kıyafetlerini çıkarmak isteyebilir bulunduğu ortamı terk etmek isteyebilir. Genellikle 18 aylıkken başlayıp 6 yaşına kadar devam edebilmektedir. Eğer bu rahatsızlığı yaşıyorsa bu sırada kendine zarar vermemesi için odasında ve evde alınacak önlemlerle düzenli uyku rutininin oluşturulması önem arz etmektedir.

    UYKU APNESİ NEDİR ?

    Uyku apnesi nefes alınamama durumudur. Bunların belirtilerini; horlama, nefes darlığı, tıkanma, uykunun sıklıkla bölünmesi olarak sıralayabiliriz. Bu bağlamda çocukların gelişimsel problemlerinin yanı sıra, altı ıslatma, davranış problemleri, öğrenme sorunları, hiperaktivite ve gündüz uyuklama olarak sıralayabiliriz. Burnun içinden başlayarak genellikle ağzın iç kısmına kadar uzanan ve nefes alma yollarını daraltan solunum yolu hastalıklarına bağlı bütün durumlar uyku apnesine neden olabilir. Önüne geçebilmek için kilo kontrolünün sağlanması, alerjik rahatsızlıkların kontrol altına alınması ve geniz eti gibi rahat nefes almayı etkileyecek durumların tespit edilmesi ve kontrol altına alınması uyku apnesi açısından önemlidir.

    ÇOCUKLARDA KABUS NEDENLERİ ?

    Çocuklarda genetik özelliklerden kaynaklanabileceği gibi korku, stres, kaygı, travmalar, yaşamsal değişiklikler, gibi duygusal olan sorunlardan da kaynaklanabiliyor. Yapılan araştırmalara göre ana okulu çağına gelmiş çocukların %13,5’i, en azından haftada bir kere kâbus görüyor. Bununla beraber 5-8 yaş aralığındaki çocukların %28’inin, 9-11 yaşındakilerin %23’ünün ve 12-14 yaş arasındakilerin de %10’unun her 6 ayda bir kâbus gördüğü belirtiliyor. Sıklığın artması durumunda ve 6 ayı aştığı durumlarda profesyonel yardım alınması tavsiye ediliyor.

    UYURGEZERLİK NEDİR ?

    Uyku bozukluğu hastalığından biri de uyurgezerlik en çok çocukluk çağında görmektedir. Özellikle de 12 yaş ve öncesinde görülen bu rahatsızlığın başlıca sebeplerinden biri okul ve sınav stresi nörolojik araştırmalar sonucunda ortaya çıkmıştır. Bazı durumlarda ise yetişkinlikte de devam ettiği belirlenmiştir. Uyurgezerlik gelişmemiş merkezi sinir sisteminden ve yorgunluktan kaynaklanabilmektedir. Çocuk uykusuz kalmamalı, akşam yemeğinde aşırı karbonhidratlı yiyeceklerden kaçınılmalıdır.

    ÇOCUKLARDA UYKU BOZUKLUKLARI VE TEKNOLOJİ

     Günümüzde Çocuklarda Uyku Bozuklukları ile buna sebep olan teknolojinin yeri yadsınamaz şekilde hayatımızın içinde yer almaktadır. Son yıllarda daha da yaygınlaşan bilgisayar, oyun konsolları, tablet, telefon ve TV gibi teknolojinin insanlara sunduğu kolaylıkların yanında sağlık riskleri de yapılan çalışmalar neticesinde ispatlanmıştır. Çocukların da teknolojik aletleri müdahale edilmediği sürece uygun olmayan süre, sıklık ve farklı pozisyonlarında kullanımının uyku kalitesinde yetersizlik gibi sağlık sorunlarına yol açtığı görülmüştür. Sosyal medyada fazla zaman geçiren ve uyuduğu odada teknolojik cihaz bulunduran çocukların, uyku bozuklukları açısından çok fazla risk altında olduğu gözlenmiştir. Uyku kalitesinin iyi olmamasının sebeplerinden bir tanesi de ergenlik öncesi fazla internette zaman geçirmeleri ve uykunun hemen öncesinde teknolojinin kullanım süresi ile ilgili olduğu belirlenmiştir.

    Bunun yanı sıra bir tek gece değil gündüz saatlerinde de teknolojik cihaz kullanımı uyku kalitesini etkilemektedir. Kısa uyku süresine ve aynı zamanda uykuya dalma süresinin uzamasına neden olmaktadır. Uyku için ayrılması gereken zamanın teknolojik cihazların kullanımına ayrılması, çocukların bilişsel ve duygusal gelişiminde endişe verici sonuçlara sebep olmaktadır. Uyuması gereken zamanda vücudun bu ihtiyacını karşılamak yerine dijital teknolojinin kullanımı, bilişsel, duygusal, dilsel, sosyal ve motor gelişiminde gecikmeler olduğu belirtilmektedir.

    "Sayfa içeriği sadece bilgilendirme amaçlıdır, tanı ve tedavi için mutlaka doktorunuza başvurunuz."