Kolon Kanseri
Gastroenteroloji

Kolon Kanseri

    Kolon Kanseri Nedir?

    Kolon Kanseri Belirtileri ve Tedavi Yöntemleri Nelerdir?

    Kolon kanseri diğer adı ile bağırsak kanseridir. Kolon, yaklaşık 2 metreye varabilen uzunlukta olan kalın bağırsağın büyük bir kısmını oluşturan kısmına verilen isimdir. Vücudumuzda sindirim sistemimizin bir parçası olan kalın bağırsak, ince bağırsak ile rektum arasında bulunan organdır. Kolon kanseri de kalın bağırsak bölgesindeki hücrelerin düzensiz olarak çoğalması sonucu meydana gelen bir kanser çeşididir. Bağırsağın yapısı nedeni ile önce iç kısımdaki tabaka sonrasında bağırsak zarında başlayıp, ilerleyişine göre kas dokusuna ve bağırsak duvarına kadar ilerler. Diğer kanser hastalıklarında olduğu gibi, kolon kanserinin de 4 evresi bulunmaktadır. Kolon kanseri, kolorektal kanser olarak da adlandırılmaktadır. Diğer kanser çeşitlerine göre ülkemizde görülme sıklığı 3. sırada olup, kadın ve erkeklerde neredeyse aynı oranlarda karşılaşılabilmektedir.

    Kolon Kanseri Evreleri Nelerdir?

    Kolon kanserinin evresi, kanserin vücutta ne miktarda yayıldığı anlamına gelmektedir. Kanserin, vücut içinde yayılması oranı ile evre sayısı da ilerlemektedir. Evre sayısı ne kadar düşükse, hastalığın kontrol altına alınması veya vücuttan temizlenmesi o kadar etkin olur. Evre, TNM tanı metodu ile belirlenir. Kolon kanseri evresinin, tedavi sürecine etkisi çok büyüktür. Tümör, nod(lenf), metastaz kelimelerinin baş harfleri verilen bu yöntemde; tümörün büyüklüğü ve nerede konumlandığı, lenf nodlarına kadar ulaşabilmiş olup olmadığı ve vücudun başka bölümlerine sıçrama yapıp yapmadığı konuları araştırılır. Evrelerin ne anlama geldiği ise şu şekilde açıklanabilir;

    • 1. Evre: Kanser, tüm bağırsak katlarına yayılmamış sadece bağırsak duvarında bulunmaktadır.
    • 2. Evre: Kanser, bağırsaktaki tüm katları kaplamış ayrıca bağırsak duvarını da aşmıştır.
    • 3. Evre: Kanser, 2. evre ile birlikte ilgili bölgedeki çevrede bulunan lenf nodlarına da bulaşmıştır.
    • 4. Evre: En ileri olan son evredir. Bu aşamada kanser, bağırsağın uzağında bulunan karaciğer, akciğer gibi organlara da bulaşmıştır.

    Kolon Kanseri Evresi Nasıl Belirlenir?

    Kolon kanseri tanı aşaması, hastanın şikâyetleri üzerinde doktorun fiziki muayenesi ve hastanın öyküsü ile başlar. Doktorun şüphe ettiği bulgular varsa, kolonoskopi, sanal kolonoskopi, rektoskopi gibi endoskopik müdahaleler sırasında alınan numunelerin patolojik olarak incelenmesi ile tanı konur. Kolonoskopi ile kontrol yapılacak kişiye öncesinde sakinleştirici verilerek makattan giriş yapılıp, bağırsak içinin ışık ve kamera yardımı ile görüntülenmesi işlemi yapılır. Gerekirse şüpheli görülen yerden parça alımı yapılabilir. Bu hem bir tedavi hem de bir tanı koyma aracıdır. Tanının kesinleşmesini takiben, kanserin evresinin belirlenmesi için TNM yöntemi ile ultrason, bilgisayarlı tomografi, pozitron emisyon tomografisi, akciğer filmi gibi görüntüleme yöntemleri uygulanarak tedavi planlaması yapılır.

    Kolon Kanserine Neden Olan Faktörler

    Kolon kanseri olmaya neden olan faktörler elde olan ve olmayan olarak iki kısımda ele alınabilir. Elde olan kısım, günlük yaşantımızda dikkat edilmesi gerekenler olup, elde olmayan faktörler ise genetik, yaş gibi unsurlardır.

    Kansere yakalanmamak adına kontrolümüzde olan faktörleri sıralayacak olursak;

    • Fiziksel aktivitelere önem vermek ve sürekliliğini sağlamak,
    • Salam, sucuk, sosis gibi işlenmiş et ürünlerini tüketmemek,
    • Tütün ürünleri kullanmamak,
    • Obez olmamaktır.

    Kontrolümüz altında olmayan faktörler ise;

    • Yaşlanma,
    • Aile bireylerinde kanser vakasının olup olmaması,
    • Tip 2 diyabet hastalığı,
    • Kalın bağırsaklarında polip olmasıdır.

    Kolon Kanseri Belirtileri ve Tedavi Yöntemleri Nelerdir?

    Kolon kanseri belirtileri, kanserin seyir durumuna göre değişkenlik gösterir. Kişilerin kendilerini iyi bir şekilde gözlemleyerek en ufak bir belirtide ihmale yer vermeden doktora görünmesi gerekmektedir. Başlıca görülen belirtileri şu şekilde sıralayabiliriz;

    • Dışkıdan kan gelmesi (en önemli belirtisidir),
    • Süreklilik arz eden kabızlık veya ishal durumu,
    • Karın bölgesindeki kasılmalar,
    • Dışkıda beliren yumurta beyazı şeklinde sıvı,
    • İştah ve kilo kaybı,
    • Demir eksikliği,
    • Kusma ve bulantı,
    • Kalça kemiği üzerinde ağrı hissi,
    • Gaz sancısı,
    • Dışkı kalınlığında azalma,
    • Halsizlik ve güç kaybı,
    • Tuvalete çıkma hissi olmasına rağmen, ihtiyacını giderememe,
    • Ağrı oluşturan dışkılamadır.

    Uygulanacak tedavi biçimi ise hastalığın bulunduğu bölgeye ve hastalığın evresine göre değişiklik göstermektedir. Öncelikli olarak erken tanılarda kolonoskopi sırasında tümör alınabilmektedir. Erken sayılamayan tanılarda ise cerrahi operasyon ile kanserli olan kısım çevresindeki alanla birlikte alınır. Uygulanan cerrahi yöntem kapalı sistem (laporoskopik) veya robotik cerrahi olarak iki çeşit olabilmektedir. Ameliyat sırasında tümörün daha rahat alınabilmesi adına ameliyat öncesi dönemde hastaya ışın tedavisi uygulanır. Işın tedavisi, diğer adı ile radyoterapi, x ışınları kullanılarak tümörün küçültülmesini sağlar. Kullanılan ışınlar iyonlaştırıcı ışınlar olup, kanserli dokunun küçülmesini sağlarken bunun yanında sağlam olan dokuların ise korunması sağlar.

    Cerrahi operasyon sırasında lenf dokusu da alınarak, kanserin doku içinde ne ölçüde ilerlediği hakkında bilgiye ulaşılır. Patoloji yapılarak yayılması incelenir. Evrelere göre ise, ilk aşamada olan hastalara kemoterapi uygulanmaz. Kemoterapi, vücutta düzensiz olarak çoğalan kanser hücrelerinin güçlü kimyasal ilaçlar ile öldürülmesidir.  Bir çeşit kimyasal tedavi işlemidir. İkinci ve üçüncü evredeki hastalara ise cerrahi operasyondan sonra kemoterapi uygulanır. Bu kemoterapi, ek tedavi veya koruyucu tedavi olarak değişmektedir. Son evredeki hastalara ise sadece kemoterapi uygulanır. Erken tanı ve iyi bir cerrahi müdahale ile hastalığın bertaraf edilmesinde başarı oranları %90’ları bulabilmektedir.

    Kolon kanseri tedavisinde bazı hastalarda bağırsak uçları mideden dışarı çıkartılarak hastanın dışkısını buraya bağlanan kolostomi adı verilen bir torbaya yapması sağlanır. Bu durum hastalığın durumuna göre geçici veya kalıcı olabilmektedir. Yapılan araştırmalara göre bu duruma maruz kalan hastaların oranı %5 seviyelerindedir.

    Gelişen teknoloji ile uygulanan cerrahi işlemler, hastalığın ilerki dönemlerde tekrarlama riskini azaltmaktadır. Radyoterapinin tümörü küçültmeden başka bir faydası da ameliyat sonrası dokuda kalmış olabilecek küçük hacimli kanserli hücrelerin temizlenmesini sağlamasıdır. Ayrıca ileri safhada olan ve tedavisi mümkün olmayacak hastaların acılarını azaltmak amacı ile hastayı rahatlatmak adına radyoterapi uygulanır. Buna palyatif adı verilir.

    Tedavi Sonrası Kontrol Sıklığı

    Uygulanan tedavi yöntemlerinden sonra, kanseri atlatan hastaların düzenli aralıklarla kontrol edilmesi önem arz etmektedir.  Kolonoskopik metotla tarama yapılması ilk sene için önemlidir. Burada polip oluşumu gözlemlenir. Sonrasındaki 2. ve 3. Senelerde 3 veya 4 ayda bir kanda karsinoembriyonik antijen taraması ile fiziki muayene yapılır. Aksilik görülmezse sonraki 2 yılda kontrol süresi 6 aya çıkarılabilmektedir. Tomografik olarak takip ise ilk üç yıl yılda bir sonrasında ise bir bulgu olmaması halinde rutin kontrole gerek olmamaktadır.

    Kolon Kanserinden Korunma Yolları

    Olası bir kanserin önüne geçebilmek için öncelikli yol, 50 yaşından sonra her 10 senede bir kolonoskopi yaptırmaktır. Bu 10 sene içinde, kalın bağırsakta bulunan poliplerin olağan dışı çoğalması ile olur. Riskli grupta yer alan kişilerde ise bu dönem 2 yıla düşmektedir. Bu yöntem anestezi ile yapıldığından ağrı veya acı hissettirmemektedir. Diğer yandan beslenme alışkanlığında lifli gıdaların tercih edilmesi, yağlı gıdaların tüketiminin özellikle işlenmiş etlerin tüketiminin azaltılması önemlidir. Yapılan araştırmalara göre alkol ve sigara içmenin kansere sebebiyet vermesinin doğrudan ilişkili olduğu belirlenmiş olduğundan, alkol ve sigara kullanılmamalıdır. Ayrıca yeşil çay içerdiği maddeler bakımından koruyucu özellik taşımaktadır. Düzenli olarak fiziksel aktivitelerde bulunmak da kanserden korunma konusunda diğer yollardan biridir. Batı mutfağındaki hızlı tüketimden ziyade Akdeniz mutfağının tercih edilmesi bir başka yöntemdir. Kalsiyum ve D vitamini alımının arttırılması, stresin mümkün olduğunca yaşantıların dışında tutulması da kanser hastalığının tetiklenmesine doğrudan etkileri vardır.

    Normalde vücudumuzun savunma mekanizması bu tür hızlı çoğalan hücreleri bulup etkisiz hale getirir ancak savunma sistemimizde oluşan zayıflamalar, bu hücrelerin baskın hale gelmesine neden olur. Böylece hastalıklar ortaya çıkar. Hastalığın ortaya çıkması veya çevre komşu organlara sıçraması, vücudun savunma sisteminin o denli zayıf olduğunun göstergesidir.  Daha önce belirttiğimiz gibi beslenme ve yaşam koşulları güçlendirilmesi ile savunma sisteminin de güçlenmesi ve mücadele etmesi sağlanmış olur.

    Kolon Kanseri Tedavisinin Etkinliği

    Uygulanan tedavi yöntemi, hastalığın evresinin düşüklüğünün yanında, hastanın psikolojik hali ve moralinin yüksek tutulması gibi unsurlarla daha da güçleniyor. Kolon kanseri tedavileri, diğer kanser hastalıkları çeşitlerine göre daha çok sonuç alınan bir kanser çeşididir. Bu nedenle hastaların umutsuzluğa kapılmaması beklenmektedir.

    "Sayfa içeriği sadece bilgilendirme amaçlıdır, tanı ve tedavi için mutlaka doktorunuza başvurunuz."